2009 OSCAR ADAYLARI / En başarılı Nixon filmi

Viktor APALAÇİ
11 Şubat 2009 Çarşamba

Her yıl olduğu gibi bu yıl da, Oscar Ödülleri töreninin yaklaştığı günlerde, Oscar adayları peşpeşe vizyona sokularak, görücüye çıkartılıyor. Zincirinin son halkası “Frost/Nixon”, aday olduğu En İyi Film, yönetmen, erkek oyuncu, senaryo ve kurgu dallarından 2-3 ödül çıkartacak güçte, birinci sınıf bir politik film.

ABD’nin 200 yıllık tarihinde, görevinden istifa eden tek başkan olan Richard Nixon, Oliver Stone’un üç saatlik dev filmi “Nixon”dan sonra, bir tiyatro oyunundan alınan “Frost/Nixon” ile tekrar beyaz perdede.

Amerikan siyasi yaşamının en ilginç karakterlerinden biri olan Nixon’un, 1972’de Watergate binasındaki muhalefet parti merkezini telekulak ile dinlemesi, Vietnam Savaşı’nı gereksiz olarak uzatması, Kamboçya’da verilen zaiyatın sorumlusu olarak gösterilmesi Oliver Stone’un ırmak-filminde işlenmişti.

“The Queen” ve “İskoçya’nın  Son Kralı” filmlerinin senaristi olarak tanıdığımız Peter Morgan’ın, ödüllü tiyatro oyunundan yazarının senaryolaştırdığı “Frost/Nixon”, deneyimli yönetmen Ron Howard tarafından sinemaya uyarlandı.

İngiliz gazeteci David Frost’un, başkanlıktan ayrıldıktan üç yıl sonra Kaliforniya’daki yazlığında emekli hayatı yaşayan Richard Nixon ile gerçekleştirdiği bir dizi söyleşi etrafında dönen konusuyla film, tarih dersi niteliğinde.

Tecrübeli bir devlet başkanının, para kazanmak ve aklanmak gayesiyle kabul ettiği TV söyleşisinde, kendi ülkesinde gözden düşen talk şovcu Davit Frost’un, Nixon’dan gecikmiş itirafını ağzından koparma arzusuyla birleşince, ortaya heyecanla izlenen bir film çıkmış.

Bu olağanüstü zeka savaşında, değme gerilim filmlerinde görülebilecek tansiyon, mükemmel bir senaryo ile elindeki malzemeden azami verimi alma hünerine sahip bir yönetmenin becerisini görüyoruz.

Çok kişi bu tarihi televizyon karşılaşmasının bir boks maçı tadında anlatıldığını söyledi. Ben daha da ileri giderek “Frost / Nixon”un bir tenis final maçına benzeteceğim. Akıllıca yazılmış diyaloglar, iki rakibi takip eden kameranın koreografisi, dinamik bir kurgu ile birleştirilince ortaya gerilim filmi tadında, eğlenceli ve sürükleyici bir film çıkmış.

Oscar Ödüllü yönetmen Ron Howard, bir öykü anlatmada bilinen ustalığıyla, dinamik ve sinemasal üslubuyla, bugüne dek yapılmış en başarılı Nixon filmine imzasını atıyor. Yüksek mahkeme tarafından görevinden alınmış, bir kenara çekilmiş, terkedilmiş, sevilmeyen, “yalnız adam” Nixon’un insani tarafına vurgu yapan film görkemli bir portre çiziyor.

Sayısız politik hata yapan, işlediği suçlar yüzünden yargı yoluyla görevinden uzaklaştırılan Nixon karakterini hoş ve zekice ayrıntıyla gözlere seren film eski başkanın cimriliği ve paraya düşkünlüğünün de altını çiziyor. Bu filmi yönetmek için, Martin Scorcese, Mike Nichols ve Sam Mendes gibi kuvvetli adaylar arasından sıyrılan Ron Howard, TV denen devin gücünü ustalıkla gösteriyor. 45 milyon insan tarafından izlenmiş, 28 saat sürmüş, dört gün üst üste yayınlanmış televizyon söyleşileri, görsel medyanın etkisini ve / büyüsünü ortaya koyan bir ölümcül sınav formatında anlatılıyor.

Tiyatro oyununda olduğu gibi, filmde de (Oscar Ödülü’nün favorisi) Frank Langella ile İngiliz aktör Michael Sheen karşılıklı döktürüyorlar.