Alkışı kabul ediyorsanız, eleştiriyi de...

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
24 Eylül 2008 Çarşamba

Haftalık yayınlanan bir gazete olarak, yılda 52 sayı yerine 50 sayı çıkarız. Çıkmadığımız iki sayıdan biri Şeker Bayramı diğeri ise Kurban Bayramı’ndadır. Roş Aşana ve Kipur’a gelince, gazete bir gün evvel veya bir gün sonra hep çıkmıştır. Bu kurallara uyulmadığından değil, öyle denk düştüğündendir. Muhakkak bir hesaplaması vardır, ama gazeteciye tatil sanki haram!

Toplumumuzda çalışan kadın sayısı oldukça yüksek. Zamanla yarışan iş kadınının hayatını kolaylaştıran ögelerden biri evindeki buzdolabının her an dolu olmasıdır.

Matan Baseter- Barınyurt kuruluşu olan La Casa de Barınyurt  buzlukta saklanabilecek çeşitli yiyecekleri şimdilik Nişantaş, Gayrettepe, Kemerburgaz, ve Erenköy olmak üzere dört noktada satışa sunuyor.Ansızın  misafiriniz  geldiğinde her an buzluğunuzdan indirebileceğiniz su böreği, patlıcanlı/ peynirli/ sebzeli tartöletler, çin böreği, çikolatalı tart v.b. hazır. Verene de alana da bereketli olsun.

Bu vesile ile siparişlerini zaten vermiş olanların yanısıra, bayram akşamı evinize misafir geleceğini henüz öğrendinizse, panik yapmayın. Her bayram olduğu gibi İYD bu Roş Aşana’da da bayram menüsünü evinize teslim ediyor. Tek yapacağınız sofrayı kurmak. Aynı gün sokaktaki çiçekçilerden bir demet alıp vazonuza yerleştirmek bayramı daha renkli hissettirecektir.

* * *

Her kurum yapabileceğinin en iyisini yapar ve her alışverişin bir bedeli vardır. Her iki kuruluşun hazırladığı yemekleri çeşitli vesilelerle tattım. Ancak ne Barınyurt’un dondurulmuş yiyeceklerini ne de İYD’nin bayram için hazırladığı yemekleri denemedim. Bir işin başarısı aynı müşterinin geri dönüşüleri ile kanıtlanır. Tabii çok yoğun bir tempo içinde olunsa da telefonda siparişle ilgili bilgiyi verebilecek doğru kişiye ulaşabilirseniz....

Bensiyon Pinto: “Kitabınızla ilgili tepkiler alıyor musunuz?” sorusunu, “Alkışı kabul ettiğiniz gibi eleştiriyi de kabul edip dikkate almalısınız” şeklinde yanıtladı.

Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz  ve Judeo-Espanyol Sayfası Yönetmeni rahmetli Salamon Bicerano: “İki türlü tenkit vardır” derdi. “Birincisi tenkit için tenkit. İkincisi, daha iyiye yönlendirmek için yapılan tenkit. Birincisi zararlı, ikincisi yapıcıdır.”

Kıssadan hisse, kurumlarımızın  yapıcı tenkitlere açık olması, sadece daha iyiye varmaları içindir.

* * *

Bensiyon Pinto demişken Pazar akşamki imza töreninden bahsetmemek mümkün değil.Yazısını zaten toplum sayfalarımızda okuyacaksınız. Oysa ben olayın perde arkasından söz etmek istiyorum.

Kitap Editörümüz Gila Erbeş’le The Sofa Oteli’nin teras katını görmeye gittiğimizde hava günlük güneşlikti. Önce otelin son derece sabırlı ve güleryüzlü yöneticileri Serra Arıkök, Zeynep Kerimol ve Yasemin Uygurmen Gila’nın strateji uzmanları gibi hazırladığı  uzun listede yer alan sorularını tek tek yanıtladıktan sonra terasa çıktık. Sıra tatbikattaydı. Küllükler, perde rayları, basamaklar ve yağmur olasılığı da göz önüne alınarak acil durum tatbikatı yapıldı. Zaten yapılmış olan menü bir daha değerlendirildi. Bizim bile düşünemediğimiz kaşerut kuralları ahçıbaşı tarafından düzeltildi. Ve... ve.... birçok ayrıntı...

Mekan güzeldi. Yöneticiler isteklerimizi çok çabuk kavrıyordu.İşlerin yolunda gideceğine inanarak otelden ayrıldık.

Pazar gününün yağmurlu oluşu, imzalanacak kitapların son dakikada gelişi kesinlikle moralimizi bozmadı. Tülay Gürler’in sade şıklığı, Eti Pinto’nun her nabza şerbet vermesi, Bensiyon Pinto’nun heyecanı, uzayan imza kuyrukları ve günün renkli geçmesinde katkısı olan konuklar. Evet, en önemlisi her yerde gülen insanlar vardı. Girişte masada insanlara kitap yetiştiren Yeşim Karataş’tan, herkesi yönlendiren Şalom Görevlisi Kemal Karataş’a, bastonları ile gelen hoş bayanlardan en genç torun Pintolar’a kadar herkes gülümsüyordu.

Ne mutlu onlara ve ne mutlu bize...

Sizin de yeni yılı gülerek karşılamanız dileği ile...

Şana Tova