Şofetim

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
3 Eylül 2008 Çarşamba

“Ne yapmakta olduğunuza bakın. Çünkü insan için değil Tanrı için hükmediyorsunuz. Hüküm işinde O sizinle beraberdir. Şimdi üzerinizde A... korkusu olsun. Dikkat edin ve yapın. Çünkü A....’ımız Rab güzünde haksızlık, hatır saymak veya rüşvet almak yoktur.” (Divre Ayamim II 19 6-7)

Tarihimizin en dürüst krallarından bir tanesi olarak bildiğimiz Yehoşafat kurduğu mahkeme üyelerine tavsiye ederken bu haftaki peraşanın da özünü açıklamaktadır. Her ile her bölgeye atanan hakimlerden istenen yukarıda açıkça belirtilen özelliklerdir. Hatta Tanrı bu özellikleri çok daha kesin bir dille peraşamızda belirtmiştir:

TSEDEK TSEDEK TİRDOF

DO/RUYU YALNIZCA DO/RUYU İZLEYİN.

Bir toplumun en önemli mekanizmalarından birini teşkil eden yargı mekanizması o toplumun aynı zamanda aynası niteliğindedir. Bir toplumun yargı sistemi ne kadar sağlamsa o toplum da o derecede huzur içinde olur. O zaman toplumda rüşvetin hatır saymanın ortaya çıkaracağı hoş olmayan olayları görmek olası olmaz. Elbette ki günümüzün birçok toplumunda bu gibi mahoş olaylara rastlanmakta, gazetelerde her gün benzer olayları okumaktayız. Ancak Tora verildiği dönemlerde bu olayın hassasiyetini bilircesine seçilen yargıçların Tora bilgisi, zeka ve yargı yeteneği ile donatılmalarını istemiş ve ancak o şekilde yargı kurumlarına üye olabileceklerini belirtmiştir. Öyle Sanhedrin üyeleri gelmiştir ki doğruluk ve adalet uğruna canlarını bile hiçe saymışlar ve sonunda adaleti uygulamışlardır. İdara Zota yargının adaletten uzaklaştığı yerlerde sorun olduğunu Kohelet’ten cümleler ile vermeye çalışır. Doğruların doğrulukları ile kaybolduğunu söylerken “amişpat itrahek mitsedek” yargı adaletten uzaklaşmıştır cümlesini kullanır.

Yargı yapanların iki önemli konuyu daha dikkate almaları gerekir. Bunlardan bir tanesi kimi yargılıyorlarsa kendilerini yargılanan kişinin yerine koymaları ve her kişiyi kaf zehut dediğimiz bir şekilde görmeleridir.

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın başına gelen bir olay ne yazık ki, toplumumuzun bu musar konusunda ne kadar gerilerde kaldığını gösterir toplumda. Akşam bir başka yerden oturduğu yere gelmek üzere otobüse binen arkadaşım varacağı yere on dakika geç kalınca Şahrit duasına da biraz geç kalır. Ne üzücüdür ki bu on dakikalık süre içinde hiçbir suçu olmayan arkadaşım hak etmediği şekilde suçlanır. Keilaya geldiğinde ise hemen görevinin başına geçer ve onu icra eder. Burada hata olayın aslı anlaşılmadan edilen sözler ve suçlanan kişilerdir.

Sonuç olarak biri hakkında atıp tutmak bizleri en büyük hatalardan olan laşon ara ile karşı karşıya bırakır. Onun için kendimizi kontrol etmek sahip olacağımız en güzel özelliklerden biri olacaktır. Ben Zoma Pirke Avot’ta kimin güçlü olduğunu sorarken kendi yetser ara’sını kontrol edebilen sonucuna varır. Kendi dilini kontrol altında tutabilen ve insanları gerekli gereksiz suçlamayan kişi doğruluk yolunda emin adımlarla ilerleyecektir.