Büyükada Sinagogu’nun Kültür Merkezi coşkuyla açıldı

Büyükada Hesed Le Avraam Sinagogu bünyesinde yer alan Kültür Merkezi’nin açılışı 14 Ağustos Perşembe akşamı Simon Cohen Korosu’nun katılımı ile gerçekleşti. Hahambaşı Rav İsak Haleva, Kültür Merkezi’ni “cemaatimiz zincirine yeni bir halka” olarak niteledi

Nelly BAROKAS Toplum
20 Ağustos 2008 Çarşamba

14 Ağustos Perşembe akşamı gerçekleşen Kültür Merkezi’nin açılışına cemaatimiz mensupları büyük ilgi gösterdiler. Açılış öncesinde bahçede bir kokteyl düzenlendi. Hahambaşı Rav İsak Haleva ile eşi Rabanit Rejina Haleva’nın onurlandırdığı açılışta Adalar Kaymakamı Mevlut Kurban, Belediye Başkanı Coşkun Özden ve eşi, Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya ve eşi ile Hahambaşılık Müşavirleri hazır bulundular.

Kültür Evi’nin açılış töreninde kurdele kesildikten sonra, Hesed Le Avraam Sinagogu’nun kısa bir tarihçesi aktarıldı. İlk olarak Sinagog Vakfı Başkanı Lazar Yakar söz aldı ve Kültür Evi’nin çok amaçlı bir kullanımının olacağını yahidlerin dualara katılımını arttıracağını umduğunu ifade etti.

Konuşmacılar özellikle, bu mekânın bir ibadethane olmadığını, son yıllarda dualara katılımın azaldığını, bunu önlemek için bir tedbir olarak bu projenin düşünüldüğünü, Kültür Evi’nde Cuma ve Şabat günleri seuda ve yemeklerin düzenlenmesi ile cemaat mensuplarının bir arada bulunma fırsatını bulabileceklerini söylediler. Ayrıca bu mekana bilgisayar donanımlarının sağlanması ile gençlerin ilgisinin çekileceğini ve farklı kültürel faaliyetlerin de gerçekleşeceğini belirttiler.

Haham Akaal Rav Moşe Benveniste, Cumartesi günü okunacak Tevrat’taki ayetten yola çıkarak manevi yaşamın zenginleştirilmesinin önemini vurguladı ve bu gece koronun seslendirdiği duygu dolu müziğin, anlamlı sözlerin, bu çatı altında gerçekleşecek kültür ve sanatın manevi yaşamımıza büyük katkısı olacağını ifade etti. Bu nedenle bu Kültür Evi’nin gerçeğe dönüşmesinde katkısı bulunan tüm yardımseverlere teşekkür etti.

Geceyi sunan Rafi Habib, beş yıl süre ile sulanan ancak son altı hafta yeşermeye başlayan bir bambu örneğini vererek, “nasıl ki bu bambunun altı haftada değil, beş yıl altı haftada geliştiyse biz de projemizi uzun soluklu destek ve çabaların sonucunda hayata geçirdik” dedi.

Simon Cohen Korosu’nun dinletileri arasında zaman zaman konuşmacılar konuklara hitap ederken, bu projenin yaşama geçmesinde katkıda bulunanlar, mimari projeyi gerçekleştirenler tek tek çağrılarak birer plaketle onurlandırıldılar.

Plaket sunmak üzere sahneye davet edilen Onursal Başkan Bensiyon Pinto; yaptığı kısa konuşma ile tüm konukları etkiledi. Bu gece katkılarından dolayı isimleri zikredilen yardımseverlerin dışında yıllar boyu hizmet veren ve şimdi aramızda bulunmayan bu sinagogun rahmetli gabayları Albert Kasuto, Jak Ruso, Şaul Kapeluto’yu anmadan geçemeyeceğini söyledi. Ayrıca Hazan Maçorro’nun da katkılarını anımsattı. Pinto, bu günkü ekibe, Kurtuluş Morhayim’e ve bayrağı bugünlere getirenlere teşekkür etti.

Rafi Habib üst kattaki toplantı salonuna “Bensiyon Pinto” adının verildiğini konuklara açıkladı ve Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden’i konuşmasını yapmak üzere davet etti.

Başkan; hep birlikte olmaktan büyük haz aldığını ve bu gece burada bulunmaktan onur duyduğunu belirttikten sonra sözlerine şöyle devam etti: “Benim dönemimde böyle bir hizmet sunulduğu için çok şanslıyım. Adamız şu andan itibaren çok renklendi. Cemaatimiz burada çok önemli hizmetler alacaktır. Burada yapılacak olan her türlü etkinliğe maddi, manevi her türlü katkıyı sonsuza kadar vereceğim.”

Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya, bu akşam bu etkinliğe katılan kalabalığı gördükçe söz konusu mekânın düşünüldüğü kadar da büyük olmadığının anlaşıldığını belirttikten sonra, Büyükada’da hep çok etkin olan iki kişinin bulunduğunu bunlardan birinin Kurtuluş Morhayim, diğerinin Lazar Yakar Levi olduğunu söyledi. Son seçimlerde bu iki zatın idare heyetine yeni gençleri katarak daha da büyük atılımlar yaptığını vurguladı. Ovadya sözlerini şöyle sürdürdü: “Üçüncü sırada oturan kayınpederimin özelliği ne? diye sorsam bıyıkları diyeceksiniz. Ama öyle değil, o 1926 yılında bu sinagogda evlenen bir anne babanın çocuğudur. Ve zannediyorum ki bu düğün, bu ibadethanede gerçekleşen ilk düğündür.” Başkan bu mekanın çok yararlı bir şekilde kullanılması ve özellikle Şabat akşamları düzenlenecek yemeklerle daha geniş bir Yahid topluluğuna kucak açması gerektiğini ifade etti.

Adalar Kaymakamı Mevlut Kurban, “Hayatımızdaki boşlukları kültür ve sanat ile doldurmazsak başka olumsuzlukların hayatımızda yer alacaktır. Gençlerimizin uygun mekânlara gitmeleri için hedef göstermemiz gerekiyor. Bu kültür merkezi deyim yerindeyse taşı gediğine koymak gibi oldu diyebiliriz. Bütün cemaatlerin kendi kültürlerini hiç baskı altında olmadan özgürce ortaya koymaları çok anlamlıdır. Bu da adalarımıza en büyük zenginliği katacaktır. Ben her fırsatta bu mekâna destek olacağımızı belirtiyorum” dedi.

Hahambaşı Rav İsak Haleva, Adalar Kaymakamı ve Belediye Başkanına katkılarından dolayı teşekkür ederek başladığı konuşmasını sürdürdü. Rav Haleva; bir ibadethanede pencere bulunmasının şart olduğunu, bunun Tanrı ile iletişim kurarken dış dünyadan da soyutlanmamak açısından önemli bir simge olduğunu ve kültürün de bu açılım yönünden büyük önem taşıdığını vurguladı. Bu Kültür Evi ile cemaatimiz zincirine yeni bir halka katıldığını ve bundan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Yahidlerin ibadetleri kadar bu Kültür Evi’ndeki etkinlikleri de takip etmelerini dilediğini sözlerine ekledi.

Kültür Merkezi’nin açılışı yazın en sıcak gecelerinden birine rastladı. Yine de beklenenin çok üstünde bir ilgi oldu ve katılım yüksekti. Mekânın giriş kısmının yanı sıra balkon bölümü dahi tıka basa doluydu. Sıcağa rağmen konuklar Simon Cohen Korosu’nun dinletisini büyük zevkle izlediler.

Kültür Merkezi’nde, Aşkenaz ve Sefarad ilahi ezgilerinden örnekler sunan Simon Cohen Korosu Aşkenaz Cemaati’nin konuğu olarak iki yıl önce ülkemize gelmiş ve Purim Bayramı’nda, Aşkenaz Sinagogu’nda İtalyan opera aryalarından oluşan bir dinleti sunmuşlardı. Koro aynı vesilede özel bir Şabat duasına da katılarak Hazan David Sivi ile birlikte dini müziğin örneklerinden bir konser vermişti.

Lirik bir tenor sesine sahip Kantor Simon Cohen yaşadığı Londra’da büyükbabası Rav Hazan Eliezer Spector ile babası Stanley Cohen’in ilahi müziğinden etkilendi ve göç ettiği İsrail’de, Tel Aviv Cantoral Enstitute’de eğitim gördü. Günümüzde Kantor Simon Cohen’in korosunda, yakın zamanda İsrail’e göç eden babası Stanley Cohen de yer alıyor. Koro Avrupa ülkeleri ve ABD’de konserler veriyor.

Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konserin en ilginç ve doğallık içeren yönlerinden biri Rav Moşe Benveniste ile Rav Mendy Chitrik’in birlikte, bir şarkıyı seslendirmeleriydi.

Açılışa cemaatimiz mensuplarının yoğun ilgi gösterdiğini belirtmiştim. Bu yoğun ilgi karşısında sinagog yetkililerinden birinin, bu mekânın daha şimdiden cemaate küçük geldiğini söylemesi gülüşmelere yol açtıysa da söylediğinde bir gerçek payı vardı.

Şöyle ki, Kültür Merkezi’nin açılışının yapılmasından sonra, Simon Cohen Korosu’nun zevkine, Hesed Le Avraam Sinagogu’nun kutsal çatısı altında, terlemeden, ayakta kalmadan, varsaydık diye düşünmeden edemedim.

Ertesi gün, aynı koronun Şabat duasına katılması ile Büyükada Hesed Le Avraam Sinagogu tarihi günlerinden birini yaşadı.