Manchester City yeni Chelsea olabilecek mi?

Rudi DİRİMAN Köşe Yazısı
4 Şubat 2009 Çarşamba

İngiltere premier liginde Manchester City, Şeyh Zayed Aş Nahyan tarafından alınması ile transfer piyasası ve dengeleri bir kez daha alt üst oldu. Krize rağmen Manchester City’nin transferleri, durgun geçen dönemi oldukça hareketlendirdi. Peki bu kadar transfer, bu paralar ne için harcanıyor?

Şeyh  Mansour bin Zayed Al Nahyan, geçtiğimiz eylül ayında Manchester City’yi 200 milyon pounda satın alandı. 154 milyon poundluk kulüp borcunu kapattı ve takımı Premier Lig’in en çok para harcayan kulübüne dönüştürdü. Bunun yanında Şeyh, Manchester City’nin çalıştırıcısı Mark Hughes’un eline yaklaşık 105 milyon avroluk harcama bütçesi verirken, şu ana kadar ara transferde sadece 45 milyon avro civarında bir miktarı harcaması, akla İngiliz ekibinin atacağı yeni adımları getiriyor.

Şimdiye kadar takıma yapılan transferler şu şekilde; Şeyh takımın başına geçmesi ile birlikte ne kadar iddalı olacağını gösterdi ve takımın yıldızı Robinho’yu 42 milyon dolara Real Madrid’ten transfer etti. Birden bütün dikkatleri üzerinde topladı daha sonra sırasıyla Chelsea’de yedek kalan sol bek Wayne Bridge’e 14 milyon avro vermekten çekinmedi. West Ham’dan transfer bedeli resmi olarak açıklanmamasına rağmen 14 milyon pounda Craig Bellamy’i aldılar. Hamburg’dan 19.5 milyon avroya Nigel de Jong (Hamburg bu futbolcuyu, Ocak 2006’da 1.5 milyon dolarlık bir bedelle, Ajax’tan transfer etmişti),son olarak pazartesi günü ise Newcastle’den kaleci Shay Given’nı kadrosuna dahil etti mavi beyazlılar.

Ama asıl City’yi bu kadar ön plana çıkaran Milan’nın göz bebeği Kaka için 130 milyon avro teklif etmesi oldu.( Günümüz koşullarında rakamı bir daha düşünün lütfen).Kaka, kısa bir teredütten ve taraftarların yoğun tepkisinden sonra  kulüp için 130 milyon avro (273 milyon lira), Kaka’ya da 20 milyon avroluk (42 milyon lira Milan’da aldığının iki katı oluyor.) teklifini geri çevirdi. Kaka’nın City’nin teklifini reddetmesindeki nedenin daha çok Milan’dan uzun yıllar hizmet edip, unutulmazlar arasında yer almak isteğinden kaynaklanıyor. Kaka’nın bu kararı, Milanlı taraftarların gönlündeki Maldini, Albertini ve Baresi gibi efsanelerin yanlarında kendisine yer açtı. City’nin transfer gündemi halen meşgul; Owen,Tores gibi bir çok değişik isim için transfer dedikoduları  devam ediyor.

Bu paraların neden harcandığı artık Abromovich örneğinde olduğu gibi açık; zengin milyoner her şeyi olmasına karşın bu paralar karşılığında şöhret , popülarite ve de biraz da saygınlık kazanma peşinde.

Peki Şeyh’in sadece popülerlik ve etrafında  saygı görmek için mi bu kadar para harcıyor. Eğer öyleyse, yönetim kadrosuna da transferler yapması gerekiyor. Chelsea’nin en önemli transferlerinden biri de idari yönetim adına Peter Kenyon’nu transfer etmesi. Eğer sadece popülerlik ve saygı görmek adına bunları yapıyorsa; futboldan farklı olarak bu dünya için yapabileceği daha fazla seçenek var aslında...