Helen Suzman / siyasette 36 yıl

SAPA haber ajansı geçtiğimiz perşembe günü Güney Afrika’nın en ünlü Apartheid karşıtı Helen Suzman’ın 91 yaşında hayata veda ettiğini duyurdu

Nelly BAROKAS Kültür
7 Ocak 2009 Çarşamba

Yahudi eski siyasetçi Helen Suzman Apartheid’ı kamuoyu önünde alenen eleştirmekten – o dönemlerde beyazlar arasında böyle düşünen pek azdı-  kaçınmazdı. Suzman iki kez Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi, dünyanın farklı yerlerindeki insan hakları kuruluşlarının ödüllerine layık görüldü.

Helen Suzman 36 yıl süresince siyasette etkin oldu, Apartheid’a karşı, bazen tek başına savaş açtı. 13 yıl boyunca Güney Afrika Parlamentosu’nun muhalefet kanadında, ırkçı yasaları yürürlüğe sokmaya çalışan Ulusal Parti’ye karşı sesini duyurmaya çalıştı.

Güney Afrika’nın beyazlardan oluşan Parlamentosu’nun en uzun süre hizmet veren milletvekili unvanına sahip olan bu zayıf ve çelimsiz görünümlü kadın, ülkedeki siyah çoğunluğun haklarını korumak ve refahını sağlamak için yılmadan mücadele etti.

1989’da siyasetten ayrıldıktan sonra Helen Suzman, Yüksek Seçim Kurulu başkanlığını yaptı ve 1994’de zencilere de oy hakkının tanındığı ülkenin ilk demokratik seçimini denetledi.

Nelson Mandela, Güney Afrika’nın ilk siyahî devlet başkanı olarak 1996’da ülkenin yeni anayasasını imzaladığında, Helen Suzman onun yanındaydı. Bundan bir yıl sonra da Mandela Suzman’ı katkılarından dolayı altın madalya ile taltif etti.

Nelson Mandela, Robben Island’da hapis yatmaktaydı. Hapishane koşullarından yakındığını duyan Helen Suzman 1967 yılında ilk kez Mandela’yı ziyaret etti.

Suzman’ın bu ziyaretini Mandela yıllar sonra, “Bu cesur kadının avluda, hücrelerimiz etrafında dikkatle dolaşması muhteşem bir manzaraydı. Hücrelerimizi şereflendiren ilk ve tek kadındı. Bayan Suzman, siyasi mahpusların kötü durumu ile yakından ilgilenen Parlamento’nun tek üyesiydi” sözleriyle anlatacaktı.

Helen Suzman, antisemitizmden kaçan Lituanyalı Yahudi bir ailenin kızı olarak, Johannesburg’un doğusundaki Germiston kentinde dünyaya geldi. Beyaz ailelerde yaygın olan tenis ve yüzme dersleri, özel okullarda eğitimle mutlu bir çocukluğu oldu. Üniversiteye devam ettiği yıllarda, siyahîlerin zor koşullar altında yaşamaya zorlanmasına yönelik eleştirilerine başladı.

1953’te General Jan Smuts’un partisinden parlamentoya seçildi. Birkaç yıl sonra liberal demokratik bir partinin kuruluşuna öncülük etti. Ancak 1961 seçimlerinde bu parti parlamento dışı kalınca, Helen Suzman 1974’e dek bağımsız milletvekili olarak siyasetteki görevini sürdürdü. 1989’da, 72 yaşında siyaseti bıraktı.

Geçtiğimiz yıl, 90. doğum günü vesilesi ile The Associated Press’e verdiği söyleşide Suzman; “Ülkede neler olup bittiğini dünya kamuoyuna duyurmak için Parlamento kürsüsüne çıkıp konuşma fırsatını değerlendiriyordum” diyordu.

Suzman; Apartheid kanunlarını acımasızca uygulayan eski Devlet Başkanı P.W. Botha’ya karşı tiksintiye yakın olumsuz hisler beslemekteydi. Botha da Suzman’dan “gaddar küçük kedi” olarak söz etmişti.

Helen Suzman, Oxford, Harvard, Columbia, Yale ve Cambridge üniversitelerinden 27 onursal doktorluk ödülüne layık görüldü, 1989’da İngiltere’den yabancılara pek ender verilen bir soyluluk payesi ile onurlandırıldı.

90. doğum gününde, Güney Afrika’da suç oranının, işsizliğin ve fakirliğin artmasından duyduğu düş kırıklığını dile getirmiş, siyahîlerin konut sorunundan, yaşadıkları yerlerdeki altyapının yetersizliğinden yakınmıştı.

Helen Suzman, doğum gününde verdiği söyleşide; “Yaşamımla ilgili en önemli şey, hiçbir zaman sıkıcı olmadığıdır. Uzun, ilginç, bazen de çıldırtıcı. Fakat hiçbir zaman sıkıcı değildi” demekteydi.