Leh Leha

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
5 Kasım 2008 Çarşamba

“VAYOMER AD... EL AVRAM LEH LEHA MEARTSEHA UMİMOLADTEHA UMİBET AVİHA EL AARETS AŞER AREKA”

Tanrı Avram’a (şöyle) dedi: Toprağından, doğduğun yerden ve babanın evinden sana göstereceğim diyara git.

Tanrı ilk atamızdan oldukça zor birşey istemekte ve ilk atamız da bu ödevini hiçbir itiraza meydan vermeden yerine getirmektedir. Avram bu zor görevi yerine getirirken bir kazanç beklememektedir. Ancak daha peraşamızın başında Tanrı Avram’a kazancının kendi iyiliğine olacağını belirtmektedir. Leh Leha derken orada yer alan Leha sözcüğü bu gidişin Avram’ın iyiliğine olacağını beyan etmektedir. Tanrı daha sonra bu mesajı çok daha çık vermekte ve Avram şalem olduktan sonra yani berit mila sınavını geçip Avraham olduktan sonra ona şöyle hitap etmektedir. “Umlahim mimeha yetseu.” Krallar senden çıkacaklardır.

Avraham’ın geçirdiği sınavlara bakacak olursak en basit gibi görülen bir sınavın bile günümüzde başarılı olup olamayacağı bir tartışma konusudur. Mısır’da büyük mucizelere tanık olan, Kızıldeniz’deki alametleri gören ve hepsinden daha önemlisi Sinay Dağı’nda Tanrı’nın sesini duyan atalarımızın gidecekleri yön belli olmasına rağmen zaman zaman Tanrı’ya karşı geldiklerini görmekteyiz. Bu noktada Avraham’ın işinin çok daha zor olduğunu kabul etmek gerekecektir.

Tanrı neden Avraham’ın gitmesi ile ilgili olarak bu kadar kesin bir emir vermek durumundadır. Avraham daha çok küçük yaşlardan Yaratıcıyı tanımış ve tek Tanrı inancını kalbinde taşımıştır. Baba evinde bile ki bu ev heykel ticaretinin yapıldığı bir evdir Avraham bu inancını korumayı başarmıştır.

Bu sorunun cevabı aslında çok basit ve açıktır. Tanrı Avraham’ı emansipasyondan ve onun bir sonucu olan asimilasyondan korumak istemiştir. Avraham’ın inancının çok kuvvetli olduğu açıktır fakat burada tedbir bizzat Tanrı tarafından elden bırakılmamıştır. Başka kültürlere entegre olmayı marifet sayan günümüzdeki kişiler için bu da çok anlamlı bir mesaj olma niteliğini hala sürdürmektedir.

Bizler de Avraham’ın çocukları olarak kültürümüzü koruma altına alarak bunu gelecek kuşaklara hala taşıyabiliriz. Görünen odur ki günümüzde kültür ve folklor gibi bir toplumun devamını sağlayan öğelere farklı bir bakış açısı vardır. Hangi bakış altında olursa olsun bunu öğrenmek, öğretmek ve aktarmak bizlerin göz ardı etmeyeceği bir ödevdir. Şabat Şalom.