PURİM - Ester’in Öyküsü

Sara YANAROCAK Kavram
12 Mart 2008 Çarşamba

Ben Ester’im.

Mordehay’ın sevgili yeğeni Ester’im ben. Babil Kralı Nabukadnezar tarafından Yeruşalayim’den Pers ülkesine sürülen Yahudilerin arasında babam Abihail’in yeğeni Mordehay da varmış. Ne büyük zulümler görmüşler, ne acı günler yaşamışlar. Mordehay bunları bana anlatırken, o günleri yaşamadığım halde içime acı doluyor.

Bizler artık Pers ülkesinde yaşıyoruz. Bu ülkeyi yöneten Kral Ahaşveroş bize hiç ilişmiyor. Biz Yahudiler bu ülkede sanki rahatız. Ama ne kadar mutlu olabiliriz? Bizler anayurtlarından koparılarak sürülmüş zavallı insanlar...

Kral Ahaşveroş, bugün tahta geçisinin üçüncü yılını çok debdebeli bir biçimde kutluyor. Şuşan Sarayı’nda büyük ziyafetler veriyor. Her tarafı beyaz, lacivert ve yeşil renkli ipek tüllerle, perdelerle donattı.

Erkekler Kral ahaşveroş’la, kadınlar ise ayrı bir bölümde Kraliçe Vaşti ile eğleniyorlarmış. Ahaşveroş, içtiği şarapların tesiriyle güzeller güzeli karısı Vaşti’yi yanına isteyince, Vaşti’nin inadı kabarmış ve eşinin yanına gitmemekte ısrar etmiş. Ahaşveroş sinirinden küplere binmiş.

Öyle ya... Kraliçe Vaşti kendisinin kocasından daha soylu olduğunu söylemiş...

Olacak iş değil, Kral öfkesinin etkisinde kalarak, Vaşti’nin öldürülmesi ülkedeki bütün genç kızların da sarayına getirilmesi için emir vermiş.

Aman Tanrım, yoksa yoksa...? Yok canım, Pers kızları dururken, bizden birilerini saraya ne diye istesinler ki?

Ne yazık ki korktuğum başıma geldi. Bugün diğer kızlarla birlikte saraya götürüldüm. Mordehay Yahudi olduğumu kimseye söylemememi istedi. Ben Yahudi olmaktan her zaman gurur duydum ve hiç korkmadım. Ama onu dinlemek zorundayım. O benim hayattaki tek yakınım. Beni kendi öz kızı gibi seviyor. Herhalde bildiği birşey vardır!

Altı aydır sarayda diğer kızlarla birlikte yaşıyorum. Amcam sık sık gizlice sarayda gelip beni yokluyor. Her seferinde de tembihini tekrarlıyor.

Aylardır Ahaşveroş’un yanına kızlar girip çıkıyor ama henüz hiçbirini kendine kraliçe yapmadı. Haremağası bugün yanıma geldi. Akşam için hazırlanmamı söyledi. Hayır! Ben istemiyorum! Onu istemiyorum! Ondan korkuyorum! Herşeyden korkuyorum!

Beni süslüyorlar. İpekli elbiseler, altın takılar, güzel kokular... Aynaya bakıyorum. Bu ben miyim? Bu Yahudilerin güzel gözlü küçük kızı Ester mi? Yoo, hayır. Bu ben değilim. Ben değilim! Ama içim, ya içim? İçim Ester. Ben Ester’im. Ben Mordehay’ın yeğeniyim. Yurdumdan uzaktayım ama ben Yeruşalayim kızıyım. Ben Yahudiyim.

Bu gece Ahaşveroş’un kadını oldum. Beni o kadar sevdi ki, kendine eş ve tahtına ortak etti. Ben artık kraliçe oldum.

Ben Ester’im. İran ülkesinin ve 147 eyaletin kraliçesi Ester! Mutlu muyum? Bilmem, herhalde mutluyumdur. Bir kadının erişebileceği en yüksek zirveye eriştim. Kraliçe oldum. Ama içimde bir boşluk var.

Mordehay Krala yapılacak bir suikasti öğrendi ve bana bildirdi. Ahaşveroş’un hayatı kurtuldu. Bu kocamı çok memnun etti. Kral bu olayı tarihçilere kaydettirdi. Kocamın veziri olan Haman ise çok öfkelendi. Çünkü o Yahudi düşmanı. Bu Haman beni çok korkutuyor. Hatta, korkutmaktan da öte midemi bulandırıyor. Çok dikkatli olmalıyım!

Haman kocamı o kadar etkisi altına aldı ki bu da O’na sonsuz olanaklar sunuyor. Geçtiği yollarda karşısına çıkan herkes onun ayaklarına kapanmak zorunda. Amcam Mordehay ise, ona hiç önem vermiyor. Önünde eğilmiyor, selam bile vermiyor.

Haman’ın bakışlarını hiç beğenmiyorum. Hissediyorum, yakında kötü birşeyler olacak. 

Haman artık kocamı çok etkiliyor. Kocam sanki memleketi onun ağzıyla yönetiyor. Bugün kocam Kral Ahaşveroş memleketteki bütün eyaletlerde (Hindistan’dan, Habeşiştan’a kadar 127 eyalet) yaşayan Yahudileri öldürme, yağmalama emrini verdi. Mühür yüzüğünü de Haman’a emanet etti. Yani Haman istediği her türlü zalimliği artık Kral mühürünü kullanarak yapabilecek.

Tanrım, ulu Tanrım. Buna nasıl engel olacağım? Elimde hiçbirşey yok ki... Ben ne yapabilirim ki?

Mordehay, olanlara engel olmamı istiyor. Nasıl? Ben kraliçeyim ama bu bir işe yarar mı?

Amcam, Yahudi olduğumu unutmamam gerektiğini ve aynı geleceğin beni de beklediğini söyledi. Bana artık kim olduğumu açıklamanın zamanı geldiğini, kimbilir belki de bu yüzden, Tanrı’nın de isteğiyle Kraliçelik mertebesine ulaştığımı söyledi. Aman Tanrım! Bu hiç aklıma gelmemişti. Neden olmasın, Tanrı’nın sırlarına kim akıl erdirebilir ki?...

Haydi Ester, silkelen artık. Birşeyler yapman gerek. Oruç tutacağım. Amcam Mordehay’a bütün Yahudi kardeşlerimin de benimle birlikte oruç tutmalarını söyledim.

Tanrım, bana yardım et! Ulusumu kurtarmam için bana güç ver!

Bugün orucumun üçüncü günü. En güzel giysilerimi giydim ve izin almadan kralın yanına gittim. Ahaşveroş beni görünce güzelliğime dayanamadı ve belime sarıldı. Her dileğimi yerine getireceğini söyledi. Ona Haman’ın da davet edeceğimiz bir akşam yemeği düzenlemek istediğimi söyleyince hemen kabul etti.

Bu gece Haman’ı soframıza misafir edeceğiz. Bu arada Ahaşveroş gece uykusu kaçınca tarih kayıtlarını inceledi ve hayatını Mordehay’a borçlu olduğunu hatırladı.

Gece sofrada yemek yerken, Kral Haman’a “şerefli bir insana nasıl davranmalı?” diye sorunca, Haman kendisini kastettiğini sanarak “Kral’ın giysilerinden birini giydirip, tacını takıp Kralın atına bindirilerek, o kişinin “bu adam saygıdeğer bir adamdır” denerek şehrin bütün sokaklarından o şekilde geçilmesi lazımdır dedi. Bundan son derece keyif alan Kral, “O halde yarın Mordehay’ı al ve bütün bu dediklerini ona uygula. Atın yularlarını da sen tut” deyince Haman’ın hali görülmeye değerdi doğrusu. Kahkahalarla gülmemek için kendimi zor tuttum.

Tanrım, bizi görmeğe, gözetmeye başladın galiba. Sana şükürler olsun.

Amcam Mordehay bugün Haman tarafından zoraki bir şekilde şereflendirildi. Bu gece Haman’ı tekrar saraya davet ettirdim. Hali pek bitik. Omuzları çökük. Artık o da birşeyler hissediyor. Bu gece Ahaşveroş’a Yahudi olduğumu ve Mordehay’ın yeğeni olduğumu açıklayınca çok etkilendi. Benim kendi ulusumun diğer insanlardan ayrı bir muameleye tutulamayacağımı ve bütün bunlara sebep olan tek kötü kişinin de Haman olduğunu söyleyince kocam o kadar sinirlendi ki sofrayı terk etti, bahçeye çıktı. Haman fırsat bilerek dizlerime kapandı ve yalvarmaya başladı. Kocam tekrar odaya dönüp de onu dizlerimde görünce o kadar korkunç bir öfkeye kapıldı ki Haman’ın amcam Mordehay için hazırladığı darağacında onu astılar.

Amcam Mordehay Kral’ın veziri oldu. Ulu Tanrım sana şükürler olsun. Bütün şehirlerde Yahudi kıyımı başlamadan önce hemen yeni fermanlar hazırlatarak yerlerine ulaştırdık. Ulusumuz kurtuldu. Bugün 14 Adar. Bugün Purim Bayramı kutlanacak ve Ester’in hikayesi anlatılacak.

Mordehay’ın yeğeni, Kral Ahaşveroş’un Kraliçesi ama herşeyden önce Yahudi olan Ester’in hikayesi anlatılacak.

Ben Ester’im. Sonsuza kadar adım anılacak ve benim açtığım ışıklı yoldan daha nice Ester’ler geçecek.

Kaynak: ‘Biz Kadınlar’ Kitabı, Sara Yanarocak, 1998