‘Ben Yifra’ unutulmayacaksın

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
5 Mart 2008 Çarşamba

Hiç yaşı belirsiz bir dostunuz oldu mu? Benim oldu. Sayıları bir elin parmaklarını geçmez. Yaşam sizi bu tür insanlarla karşılaştırdıysa, kendinizi sadece şanslı addedebilirsiniz.

Doksanbeş yaşına rağmen tanıdığım en aydın, geniş ufuklu, önyargıdan uzak bir insandı Mösyö Perahya. Niteliklerini hep bildik ama kaçımız uygulayabildik? Sonuçta “bilge” insanın yaşı yok.

Mösyö Perahya ve babam Aşkenaz annelerin çocukları olup Sefarad kültürüyle yoğruldular. Güzel bir rastlantı, Klara ve Eli Perahya ile Şalom’un Judeo-Espanyol sayfası sayesinde yakınlaştık. Zaman içerisinde her hafta yazısını bizzat kendi getiren Klara Perahya’ya kendi ısrarıyla “Klara” diye hitab etmeye başladım. Ama Mösyö Perahya her zaman Mösyö Perahya idi.

* * *

Yıllar öncesiydi. Bir Pazartesi sabahı Mösyö Perahya ile telefonda konuşuyorduk. “Dün sizi binada görmedim” deyince derneğe üye olmadığımı söyledim. Sohbet doğal akışı içinde akıp gitti. Sonra da, “Dışarda, içerden değerli çok insan var” deyip konuşmasını bitirdi.

* * *

Bir gün Mösyö Perahya kahve içmek için evlerine davet etti. Sohbetten sonra, “İçeri gel,sana göstermek istediğim bir şey var” dedi. Çalışma odasına girdik,hemen aradığını buldu. Küçük bir defter. Nutkum tutuldu. İlk sayfayı açtı. El yazısı inci gibiydi. İçinde özdeyişler vardı. Onsekiz yaşından başlayarak not ettiği ünlülerin sözleri. Önceleri o yaşın verdiği heyecanla aşka dair cümleler. Sonra olgunluk yılları ile aralanan yazılar. Kimi yıllar sadece birkaç özdeyiş... Bir zaman yolculuğu ve ona eşlik eden erdemli cümleler; bir felsefe kitabı.

Mösyo Perahya heba olmalarını istemiyordu. Yazılar Fransızca idi. (En azından öyle hatırlıyorum.) Türkçe yayınlanmasını istemedim. Sonunda Judeo-Espanyol’a çevirmeyi kabul etti. Her hafta özdeyişlerden birkaçını yayınlayacak, kullandığı kısa cümleler ile lisanı çok iyi bilmeyenlerin bile anlamalarını sağlayacaktık. Böylelikle sayfada yeni bir köşe hayat buldu. Adını da Mösyö Perahya koydu: La Huente, Türkçe karşılığı ile ‘pınar/çeşme’. Zaman zaman yazılarına ‘Ben Yifra’ imzasını atardı.

* * *

Eğitime son derece önem veren Mösyö Perahya’nın neredeyse bir asıra yaklaşan ömrü hep toz pembe geçmedi. Geçmişin, geride bırakılması gerektiğini savunduğundan, onun bu ilkesine hürmeten yaşanmışları maziye bırakıyorum.

Sadece tek bir kez, yazdığı bir şiir yutkunmama neden oldu. “İçinde çocuk gürültüsü olmayan ev, ev midir?” Çocuklarına ve torunlarına duyduğu özlem miydi bilmiyorum.

* * *

Mizah duygusunu benliğinde yaşatmış, saydığım, sevdiğim bir insanı tanımış olmak büyük bir mutluluk.

Daha önceleri hayatıma yön veren yitirdiklerim için zamanı geri alıp, sağlıklı günlerindeki görüntülerini hafızama kazıdım.

Mösyö Perahya hep Avram Leyon Salonu’ndaki kutlamada yanında oturan Klara’ya kolunu atmış gülümserken kalacak.

Mekanı cennet olsun.