Şalom Yazı Kurulu dönemin son toplantısını "Avram Leyon Salonu"nda gerçekleştirdi. Türk ve dünya basının duayenlerinden gazetemiz yazarı Erol Güney`in de aramızda olması toplantıya ayrı bir anlam kattı.
Son Yazı Kurulu toplantısında yoğun kış dönemini değerlendirdiğimizde Karen Gerşon Şarhonun editörlüğünde her ay düzenli bir şekilde yayınlanan "El Amaneser"in yanı sıra "Kitap", "Panorama", "Çocuk", "Holokost" ve "Salomist" eklerinin Şalomu daha doyurucu ve kapsamlı hale dönüştürdüğü görüşünde birleştik. Hiç şüphe yok ki gerek içerik, gerekse biçim açısından daha atılması gereken önemli adımlar var.
Bu amaçla profesyonel bir kadro tarafından gerçekleştirilen "Şalom okurunu araştırıyor" anketine vereceğiniz yanıtlar ve birkaç dakikalık bir telefon görüşmesi boyunca göstereceğiniz sabır sizlere daha iyi hizmet vermemize katkıda bulunacaktır. Okur profilinin belirlenmesi ayrıca reklam sağlanmasında Reklam Planlama Koordinatörü İsak Behar ve Reklam Yönetmeni Zelda Tarablusa da yardımcı olacaktır.
"El Amaneser" her sayısında daha gelişmekte ve Judeo-Espanyol lisanında pek çok ülkeden yazarın inceleme-araştırmalarına yer veren bir yayın organı olarak Türk Yahudilerine uluslararası bir saygınlık kazandırmaktadır.
Cemaat içi etkinliklerin de azaldığı yaz aylarında her yıl olduğu gibi Şalom, zorunlu bir durum olmadıkça, temmuz ve ağustos aylarında 16 yerine 12 sayfa olarak yayınlanacaktır.
Bu arada 2007 yılında gazetemiz bir yandan "Gila Kohen Öykü Yarışması"nın dördüncüsünü gerçekleştirecek, diğer yandan 1947 yılı Cumhuriyet Bayramında kurucusu Avram Leyon tarafından yayın hayatına başlayan Şalomun 60. yılını kutlayacak.
60 yıllık bir geçmiş Türk yayın tarihinde sadece bir iki basın kurumunun ulaşabildiği bir başarı...
Yazı Kurulu toplantısına İcra Koordinatörü Moris Levinin yanı sıra "İsrail Mektubu" köşesinin yazarı, Türk ve dünya basının duayenlerinden Erol Güneyin de katılması hoş bir sürpriz oldu.
Türkiyede Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rıfat, Sabahattin Eyuboğlunun mesai arkadaşı, "Le Monde", "Yedioth Aharonoth" gibi uluslararası saygınlığa sahip gazetelerin 91 yaşındaki kaleminin 19ᆲ yaş arası genç yazarlara deneyimlerini aktarması hayli ilginçti.
Güneyin Rusçadan ilk kez kendisinin dilimize çevirdiğini belirttiği, "Tercüme kadın gibidir; sadığı güzel, güzeli sadık olmaz" sözleri genç yazarlara anlamlı bir öğüttü. Ama yazar genelde doğru bulduğu bu görüşün bazen gerçeği tam olarak yansıtmadığını, "tercümenin hem sadık, hem de güzel" olabileceğini ifade etti.
Erol Güneyin daha nice yıllar gazetemizde yazılarını sürdürmesi dileğiyle tüm okurlara iyi yazlar dilerim.