Perşembe Sohbetleri`nde değerli bir konuk

`Perşembe Sohbetleri`nin "Avram Leyon" Salonu`ndaki ilk konuğu Ahmet Hakan oldu. Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Hakan, İslami kesimde Yahudiliğin nasıl algılandığını anlatırken antisemitizm ile mücadelede kanaatini de belirtti.

Yakup BAROKAS Köşe Yazısı
7 Aralık 2005 Çarşamba

İlklerini NŞKM’de, panellerle başlattığımız, "Perşembe Sohbetleri"ni birkaç yıl, gazetemiz çatısı altında sürdürdük. Rıdvan Akar, Rıfat N. Bali, Soli Özel gibi düşün dünyamızda önemli yerleri bulunduğuna inandığımız kişileri konuk ettik. Amacımız bir sohbet ortamında bilgilenmek, beyin fırtınası yaratmaktı.
Sınırlı bir katılımcı sayısı ve genelde gazetemiz mensupları ile gerçekleştirdiğimiz bu etkinliklerde dile getirilen görüşleri tüm okurlarımızla paylaşmak adına "Perspektif" sayfalarımızda aktardık.
Bir yıla yakın bir süredir ara vermek zorunda kaldığımız "Perşembe Sohbetleri"nin yeniden düzenlenen "Avram Leyon" salonundaki ilk konuğu, hepimizin Kanal 7’de sunulan "İskele-Sancak" programından tanıdığı ve bir süredir CNN’de "Tarafsız Bölge"de izlediğimiz Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ahmet Hakan oldu. 
İmam Hatip Lisesi ve İlahiyat Fakültesi’nde öğrenim gören ve "politize olmuş dindarlık taşıyan bir ailenin mensubu" olduğunu belirten Ahmet Hakan İslami kesimde Yahudiliğin nasıl algılandığını açık yüreklilikle dile getirdi.
  Bu yazımın amacı, önümüzdeki sayıda geniş bir özetini yayınlamayı düşündüğümüz bu sohbetin içeriğini aktarmak değil. Ahmet Hakan’ın sunumunda ve sorulara verdiği yanıtlarda üstünde durulması gereken bazı dikkat çekici önerilerinin altını çizmek istedim sadece...
"- Dini aşağılayanlar karşısında susulmamalı, karşılıklı konuşmalarla, yüz yüze gelinerek bir mahcubiyet duygusu uyandırılmalıdır. Amaç madara etmek değil utandırmaktır.
 - Gerekirse demeçler vermeli, yargı organlarına başvurulmalı, aktif olunmalıdır.
 - Toplumda uyumakta olan, ancak her an dostluğa dönüşebilecek bir Yahudi düşmanlığı mevcuttur. Özellikle bazı algılama bozuklukları üzerinde durmak gerekiyor.
 - Tabi ki İsrail ile ilgilenilmeli ancak öncelenmemeli. Türk Yahudisinin İsrail ile gönül bağının olması normaldir. Yahudi basını, İsrail olgusunu tüm farklılıkları ile yansıtmalıdır."
Gazetemiz salt bir iletişim işlevi görmenin ötesinde cemaatimizin kültürel dokusunda da önemli fonksyonlar üstlenmiştir. Her görüşe, her düşünceye açık olmak temel ilkemiz. Bu bağlamda Açık Radyo’dan Ömer Madra’yı da "Perşembe Sohbetleri"ne davet etmek istedik. Kendileri Şalom’da konuk konuşmacı olmayı ‘şimdilik’ uygun bulmadılar.
Kimi sol aydınlar konjonktürün bu tür açılımlara elverişli olmadığını düşünebilir. İvo Molinas’ın geçen hafta pek doğru olarak değindiği gibi çağımızda sağ-sol ayırımının aşıldığını, ikilemin statükocularla yenilikçiler arasında    yaşandığını gözlemlemekteyiz.
Her türlü ayırımcılığa karşı çıkmak, öncelikli olarak insani değerlere önem vermek adına toplumun her kesimi geçmişi sorgulayıp ilerisi için dersler çıkartabilmeli...
Farklı kesimlerin eleştirilerini göğüslemek zorunda kaldığına inandığım Ahmet Hakan’ı, İslam’ın; "her insan eşit ve günahsız olarak doğar"  vecibesinden yola çıkarak Yahudiliğe yönelik sağlıklı bakış ve yaklaşımı nedeniyle canı gönülden kutluyor ve takdir ediyorum.