Yeni yil...

Yeni olan her şey güzeldir. Yeni bir kitap, yeni bir giysi, yeni bir ev, yeni bir araba, yeni bir gün, yeni bir sene? Yeni olanın gizemi vardır? Bilinmezdir... İnsana heyecan verir? Yaşama sevinci verir !

Marsel RUSSO Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yeni olan her şey güzeldir. Yeni bir kitap, yeni bir giysi, yeni bir ev, yeni bir araba, yeni bir gün, yeni bir sene… Yeni olanın gizemi vardır… Bilinmezdir... İnsana heyecan verir… Yaşama sevinci verir !
Yeni olan boştur… Onu en güzel şeylerle doldurmak bizlerin elindedir. Ona anlam vermek, ona, heykeltıraş misali şekil vermek, onu yaşayanın ayrıcalığıdır.
Geçtiğimiz seneyi, insan topluluklarının iletişim anlamında birbirlerine yaklaştıkları bir yıl olarak yaşadık. Ancak teknolojinin bizlere sağladığı bu yakınlaşmanın, ne yazık ki, gerçek anlamda tadına varamadık. İnsanlar birbirlerinden farklılaştılar, uzaklaştılar…
Gerçi her sene olduğu gibi, yine bilimsel çalışmalar yapıldı. İnsana fayda eder diye, birçok ilaç, yöntem vs icat edildi. Yine sanatsal etkinlikler beğeni ile takip edildi. Nobel ödülleri kendilerini bekleyenlere kavuştu. Sanatın, sporun her dalında birçok yarışma birbirini takip etti. İnsan kitleleri bunları zevkle, heyecanla izledi.
Ancak ne yazık ki, bu tür etkinliklerin hiçbiri, insan toplulukları arasındaki mesafeyi kapatamadı ; farklılıklar yıldızlaştı… ve geçen sene açılan o boş, beyaz sayfalara kara notlar düşüldü, birbir… Anlaşmazlıklar veya yoğun şekilde ifade edildiği gibi “yanlış anlamalar” birbirini izledi. Silahların gürültüsü gök kubbeyi sardı… Terör olayları yaşamın kopmaz bir parçası oldu. Birçok güzellik nedensiz şekilde yok oldu gitti. Afrika’da, Asya’da, Ortadoğu’da çatışmalar dinmek şöyle dursun, artarak devam etti.
Oysa, tüm monoteist dinler birey olarak ya da toplum olarak, iyi olana yönelmeyi, doğruyu bütün diğer olguların içinden çekip almayı var oluş ilkesi olarak benimser: “Günleri, ayları doldurmanın en güzel şekli budur” der… Ancak, insan bazen, hırsına tutsak olarak, bazen de imrenmeden öte, kıskanarak, teknolojinin ve içinde yaşadığı internet çağının gereği olarak ben merkezci hareket ediyor… Kendinden olmayanı, kendisi gibi düşünmeyeni yok sayıyor, onun varlığına önem vermiyor; bu da beraberinde insanlar arası ayrışmayı getiriyor…
Toplumlar arası veya devletler arası ilişkilerde temel unsur çıkarlardır. Tarihin en eski çağlarından bu yana bu böyle olagelmiştir. Bireyin ve toplumun, bilimin uygarlığa sunduklarından azami şekilde yararlandığı günümüzde, olumlu bir değişim beklerken, eskisinden daha tehlikeli boyutlara ulaşan bir düşmanlaşma ile karşı karşıya kaldık.
Şimdi yeni bir sene ve güzelliklerle doldurulmayı bekleyen günler var önümüzde. Bu günlerin iyiliklerle dolmasını, tüm anlaşmazlıkların uzlaşma ile sonlanmasını, mutlu günlerin, refahın herkesçe paylaşılmasını umuyor ve diliyorum…