Mevlana 800, Carl Ebert 120 yaşinda

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Mevlana’nın doğumunun 800. yıl kutlamaları kapsamında çeşitli etkinlikler yer alıyor. UNESCO’nun 2007’yi Mevlana yılı olarak ilan etmesi yurt içinde olduğu kadar yurtdışında da konuya olan ilgiyi arttırıyor.
Gerçi Mevlana’nın öğretilerine günümüzde daha çok ihtiyacımız var. Tıpkı bir yetkilinin söylediği gibi: “Semazenlerin nasıl döndüklerini merak etmektense niye döndüklerini sorguladığımızda, birçok sorunun yanıtı kendiliğinden gelecektir.”
CRR’nin kasım ayı programında Kudsi Erguner’in adını gördüğümde yıllar önce Konya’da katıldığım Sema Töreni’ni anımsadım. Tören bittiğinde uzun süre oturduğum yerden kalkamamıştım. Öylesine etkilenmiştim... Sonra her nedense bir daha gidemedim Konya’ya. İstanbul’da izlediklerim ise, asla aynı duyguları yaşatmadı. Onun için Kudsi Erguner’in ney üfleyişini dinlemek bir ayrıcalık. Ney sesi kadar huzur veren, kişinin iç dünyasına ulaşabilen az tını vardır heralde. Osmanlı’nın neyi tedavi yöntemi olarak kullandığı da bildiğimiz bir olgu.
Bu bağlamda, İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Ressam Ergin Inan’ın büyük tasavvuf düşünüründen esinlenerek oluşturduğu resimleri “Mevlana Celaleddin Rumi: 99 şiir, 99 resim” başlıklı bir kitapta topladı. İnan’ın resimleriyle birlikte Prof. Talat Halman’ın Mevlana’dan derlediği 99 şiir de yer aldı.
Kitap için hazırlanan resimlerin orijinalleri 28 Kasım -  4 Aralık tarihlerinde Lütfi Kırdar’da yer alacak olan İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı’nda sergilenecek. Fuar sonrasında kitap İKSV’nin Beyoğlu’ndaki merkezinde satılacak.
* * *
Profilo Alışveriş Merkezi’nin en cazip köşelerinden biri tiyatroların yer aldığı bölümdür. Daha doğrusu oraya çoğu kez sadece tiyatro izlemek için gideriz. Önce aynı kattaki cafede hem birşeyler atıştırırız, hem de dostlarla selamlaşıp hasret giderir sonra da tiyatroya gireriz.
* * *
Tiyatro tutkunu olan bir yakınım geçenlerde arkadaşlarıyla, sınıf arkadaşları Gencay Gürün’ün kurucusu olduğu Tiyatro İstanbul’a gittiler. Ertesi gün sohbet esnasında, oyunu nasıl bulduğunu sordum: “Oyun çok güzeldi. Ama üzüldüm, salon neredeyse boştu” dedi.
* * *
Tiyatro gibi bir kurum işletmek gönül işidir. Cesaret ister. Ama oniki yıl süreyle Şehir Tiyatroları’nın yöneticiliğini yapan Gürün, aynı dirayetle tiyatrosunun başında. Ve hala her tür sanat olayının destekçisidir. Nitekim, Carl Ebert’in doğumunun 120. yılı için düzenlenecek, Emre Erdem’in koordinatörlüğünü yaptığı etkinlik için, hiç düşünmeden oyunu iptal ederek, salonunu verdi.
1936’da Cumhurbaşkanlığı Filarmoni Orkestrası ve Genel Sahne konularını konuşmak için Ankara’ya davet edilen Carl Ebert, sonraki yıllarda Devlet Konservatuarı’nın Opera ve Tiyatro bölümlerini kurdu.
O dönemde Almanya’dan Türkiye’ye gelen profesörlerin çoğunun Yahudi olduğu zannedilir. Carl Ebert Yahudi değildi; rejim karşıtı olduğundan 1935’te Almanya’dan İsviçre’ye kaçmıştı.
Emre Erdem, 30 Kasım’daki anma gecesinde, Refik Erduran’ın yöneteceği panele Carl Ebert’in birkaç öğrencisini davet etti. Ayten Gökçer, Macide Tanır, Sevgi Sanlı, Prof. Mesut İktu ve Can Gürzap’ın konuşmacı olarak katılması bekleniyor. Ardından da, İDOB Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni bas bariton Suat Arkın’ın bir dinletisi yer alacak.
Sürprizlerle dolu bir gece yaşanacak sanki...
Gecenin ev sahibi Gencay Gürün’ü yürekliliği için kutlar, Tiyatro İstanbul’un perdelerinin daha uzun yıllar açılıp kapanmasını dilerim.