Yeniden canlanma

Nur ŞAUL BARAKAS Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Her birimize her gün onlarca mail gelir. Her sabah “junk mail”leri silmek, gerekli mailleri okuyup cevaplamak, bazılarını ise ajandaya not almanız gerekir. Notunu aldığım maillerden biri de geçen haftalarda posta kutuma düştü. Amerika ve İngiltere’de sıklıkla okunduğu gibi Avrupa’da da iş dünyası kitapları arasında yer almış kitaplardan biri olan FIRING BACK, konusu itibariyle ilgimi çekti. Kitabı Jeffrey Sonnenfeld ve Andrew Ward yaptıkları araştırmalar sonucunda yazmışlar. Kitabın başlığına aldırmadan içeriğini inceledim.   
“Kariyerindeki beklenmedik kırılmalar sonucunda yeni bir sıçrama yapacak olan liderin ihtiyaç duyacağı niteliklerden bir de özgüvendir” der Ian Lawson.
Ian Lawson , Work Foundation, Liderlik kampanyasının başkanıdır.
Az sayıda lider, kariyerini iniş- çıkış deneyimi yaşamadan tamamlar. Bu tarz liderler, her türlü başarı hikâyesinde karşılaştığımız kahramanlardır. Ancak, bu kitap, tüm liderlerin öyle ya da böyle karşılaşacakları bir konuyu ele alıyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmada bir CEO’nun işinin başında bulunabildiği sürenin üç yıldan az olduğunu ve 2002’de uluslar arası bir faaliyette bulunan şirketlerde 253 CEO’nun iş bıraktığı ortaya çıktı. Türkiye’de de günümüz koşullarında CEOlar hızlı sıçramalar yapıyorlar.
Firing Back adını taşıyan kitap ve onun alt başlığı büyük liderlerin kariyerlerinde yaşadıkları felaketten sonra verdikleri tepkiye yöneliyor.
Büyük liderler fark yaratırlar, başarılarını ahlaka ters düşmeyen yöntemlerle elde ederler, takımları ve alt kadroları tarafından gitgide büyüyecek bir örgütsel miras bırakırlar. Bu tür insanlar toplumun ve organizasyonların her düzeyinde bulunurlar. Sonnenfeld ve Ward’a göre büyük liderler, popülariteden, yaygın destekçi oluşumlardan ve zengin mali kaynaklardan hoşlanırlar. Yazarlar kitabın içeriğinde, bir film ya da medya yıldızı, sanatçı, medyacı, politikacı, iş dünyasında bir lider ve hatta akademisyen olup olmadığına bakılmaksızın zirveden kayan herkese yer verirler. Kıdemli ve çoğu zamanda ünlü liderler ABD’li yazarların kitaplarının en önemli karakterini oluştururlar. Bu yüzden bu tarz kitapları bu türden taraflı düşüncelerin bulunabileceğinin akılda tutmakta yarar var.
Kitabın ilk yarısı, kültür, psikoloji, iç politika ve toplumsal baskılar gibi konuları içeriyor. Geri kalanıysa yeniden yükselişe geçmek ve başarıya giden yola yeniden çıkmak için geçerli stratejilere ve aksiyonlarla ilgili İngiltere’den bazı politik örnekler verilmişse de asıl örnekler çoğunlukla Amerika’dan.
Firing Back, ilişkiler kadar yöneticilerin her zaman dikkate alması gerekli pek çok konuya da parmak basıyor. İkinci ilişkilerimizin yeni kariyerler ve fırsatlar yaratmada ne kadar verimli olduğunu göstermeye yönelik çalışmalara yer veriyor. Açık olmak ve bir sonraki adıma odaklanmak çok önemlidir.
Bir işi kaybetmenin şoku yeni bir işe cesaret edip girişmekle atlatıldı. Orta ya da daha alt seviyedekiler için her türlü kaynak bolluğu, birinin düşlerinin peşinden gitmek için yeterince bağlayıcı olabilir. Yenilikçi ve ortama uyum sağlama yeteneği yeniden yükselişe geçerken sahip olunması gereken en önemli özelliktir.
Dünyaca tanınmış Donald Trump, gelenekselleşen işi emlak komisyonculuğunda mali bir felaketle karşı karşıya kalmasına rağmen yazdığı kitaplarla ve “Çırak” adlı programla adını bir marka olarak sürdürmeyi başardı.
Ancak belki de bu tür üzücü durumların üstesinden gelmek için gereken en önemli şey özgüven ve sabırdır. Başka bir örnek ise ABD’ eski başkanı Jimmy Carter. Kendi ülkesinin lideri olarak görünmese de Birleşmiş Milletler nezdindeki bitmek tükenmek bilmeyen barış faaliyetleri tüm dünyaca alkış toplamıştı.
Geçmişe uzanacak olursak, Varlık Vergisinin gerçekleştiği yıllarda mallarını mülklerini kaptıran birçok kişi, direncini zor da olsa toplayarak hayata devem etmeyi büyük özveri ile çalışmayı kendine ilke edindi.
Sonuç olarak, insanlar eylemleri ve davranışları ile değerlendirilirler ve kendi şanslarını kendileri yaratabilmek için çok çaba sarf ederler. Gerek iş hayatında gerekse güncel hayat akışında, inişlerin olduğu gibi çıkışlarında olduğunu unutmamalıyız.
Gerçek başarı, başarısız olma korkusunu yenmektir.