“Hayatim, akşama ne yemek var?”

Nur ŞAUL BARAKAS Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Çalışan kadınlar, gün içinde, “Akşam ne yemek yiyoruz hayatım?” sorusunun cevabını, eğer dışarı çıkmayacaklarsa, çoğu zaman, dondurulmuş gıdalara yönelmekte buluyorlar. Her ne kadar, çocukluğumdan beri,  her mevsime özgü taze sebze ve meyve tüketme alışkanlığım olsa da, son bir yıldır ben de kimi zaman çareyi “son dakika kurtarıcı akşam yemeği” olarak marketin dondurulmuş gıdalar reyonuna yönlenmekle buluyorum.
Henüz sebze, meyve ve balık ürünlerine elim pek gitmedi. Zira balığın özellikle bu mevsimde bolca bulunduğu bir dönemde, dondurulmuşunu denemeyi tercih etmedim. Keza sebzeleri de öyle.
Geçtiğimiz ay dondurulmuş gıdalar ile ilgili bir yazı gözüme takıldı. TÜBİTAK’ın yaptığı araştırmada, beklemiş sebzelere oranla %20 daha fazla vitamin içerdiği söylenen dondurulmuş gıdalarda pazar payı, 100 milyon YTL’ye ulaştığı belirlenmiş.
Son yıllarda faaliyet gösteren firmaların sayısında da artış gözlenmiş. Pazarda rekabet ise  unlu mamüller, sebzeler ve fast food grubunun demirbaşları parmak patatesler, kroketler arasında oluşuyor. 
Sebzeden balığa, mısırdan krokete; böğürtlenden vişneye varana kadar ürün çeşitliliğinin 100’ü aştığı dondurulmuş gıdada faaliyet gösteren firmaların sayısı gün geçtikçe artıyor.
Genel olarak çalışan kadın ve öğrenci kesiminin tercihi sebebiyle, iki yıl içersinde %30 büyüyen dondurulmuş gıda sektörüne birçok firma katılıyor. İlk çıktığı yıllarda ürünleri çeşitlerine göre paketleyerek satışa sunan firmalar, günümüzde farklı ürünleri içerisinde barındıran hazır yemek karışımları kroket ve garnitürlerle pazarı genişletmeye çalışıyorlar.
Böylelikle yemek hazırlamak daha da kolay bir hal alıyor.
Yapılan araştırmada, ilk olarak 1980li yıllarda Kerevitaş firmasının Türkiye’ye tanıttığı dondurulmuş gıdalar, ayıklama, temizleme, doğrama gibi birçok kolaylığı beraberinde getiriyordu. Yıllar geçtikçe, artan talepler doğrultusunda, dondurulmuş gıdalar meyve, sebze, unlu mamüller, patates çeşitleri ve su ürünlerinden oluşan gruplara ayrıldılar.
Özellikle öğrenciler tarafında tercih edilen unlu mamüller grubu içinde yer alan pizzalar, mantılar, milföy hamurları ve börekler pazarın %55’lik dilimini içeriyor. Unlu mamulleri %20 ile patates sebze ve meyveler izliyor. Kuşkusuz meyve sebze kategorisinde satılan en çok ürün bezelye olurken; hamur işi kategorisinde pizza, milföy ve börekler ön plana çıkıyor. Fast food grubunda ise patates ve kroket çeşitleri yerini alıyor.
Artan talep, firmaları yeni yiyecek grupları yeni ürünler geliştirmeye itiyor. Örneğin balık grubunda hazır mezgitler, balık kroketler ön plana çıkarken, açlığımızı yatıştıracak sebze kroketler ve mozzarella stick marketlerde satış ağını geliştirmeye çalışıyor.
Edinilen bilgiler doğrultusunda toplam üretimin %35’ini ihraç eden firmalar en çok satışı Avrupa ülkelerine gerçekleştiriyor. Dondurulmuş gıdalarda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta soğuk ortamlarda korunmasının hayati önem taşıdığıdır. Gıdaların eksi 40 derecede dondurulduktan sonra tüketimine kadar geçen süre zarfında eksi 18 derecede depolanması ve taşınması gerektiği söyleniyor. Zincirin halkalarından birinin kopması ürünün niteliğini bozup tüketicilerin sağlığını tehlikeye atabiliyor. Ancak Türkiye’de buna gereken önem gösterilemiyor.