Da Vinci`nin Sifresi

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba
19 Mayıs’ta şehir bir yandan bayraklarla coşarken; spor gösterilerinin yapıldığı stadyumlarda milli duygular yaşandı. Diğer yanda ise vatandaşlar üç günlük tatili fırsat bildiler. Ekonominin garip sesler çıkardığı; ‘çeyrek’in 57 YTL; tam altının 228 YTL; doların 1.52’yi gördüğü bir dönemde Ege/Güney yörelerimize son dakikada gitmeye karar verenler hava yollarının hiçbirinde tek boş yer bulamadılar. Buna rağmen planlı hareket edenler bir yerlere gidebildiler. Ve burda kalanlar bir o kadar rahat ettiler. Öyle ki, bayramda köprü trafiği sular seller gibi akıp gitti.
* * *
Bu vesileyle Adalı yazlıkçılar: “Köyümüzü bir de gözümüzle görelim” diyerek, yola düştüler. Doğma büyüme Adalı olmasam Maden ile Nizam Caddeleri birbirine karışmış Da Vinci’nin Şifresi ortaya çıkmış, derdim...
‘Ada bitmiş’ diyecek son Mohikanlar’danım. Ama içimden birşeyler koptu gitti. Gene de bir ses, bu yaz Adada caddelerle sokakların geceleri çok iyi aydınlatılacağını söylüyor. Çukur/tümsek derken kırık/çıkık, kısa süren yaz günlerini zehir etmesin.
* * *
Mahalle kavramının anlam taşıdığı bir vakitler, ‘muhtar’ ön planda gelirdi. Hani nerdeyse, her konuda ona güvenilir, sorunlar onda çözüm bulurdu. Zaman  içerisinde nüfus çoğaldı, şehirdekiler güneye, güneydekiler şehire taşındı. ‘Mahalle’ sözcüğünün sıcaklığı unutulur oldu. Apartmanlardan, gökdelenlere taşınıldı. Başımız adeta göğe erdi. Bu paralelde de muhtar-komşu ilişkisi yerini vatandaş-belediye başkanı ikilisine bıraktı. Yazları Ada, kışları Teşvikiye-Nişantaşı arasında kök saldığım için Belediye Başkanları da yaşamımı etkiliyor.
Her fırsatta desteğini esirgemeyen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, geçtiğimiz Çarşamba bir edebiyat sohbetinde Mario Levi’nin ‘Şişli’ anılarını bizlerle birlikte paylaştı. Katılımcıların son derece mutlu oldukları gecede Sarıgül, başarının ancak iyi bir ekiple oluştuğunu dile getirdi. Gerçekten de sağ kolu olan Vasken Barın’ı ne zaman yolda görsem, içim rahatlar.
* * *
‘Bükemediğin bileği öpeceksin’ özdeyişini işime gelse de, gelmese de kabullenirim. Futbol ile pek yakın planda ilgilenmiyorsam da, önce babadan gelen, sonra eşimden yapışan bir Fenerbahçelilik var. Ancak Galatasaray şampiyon olduğunda, ‘helal olsun’ demekten başka söz de yoktu. Sadece bana ters gelen o karizmatik Belediye Başkanımızın Abdi İpekçi Caddesi’nin tam ortasında tepeden inme çarşaf boyunda GS bayrağı asması oldu. Olmaz ki...
Acaba Vasken Barın FB’li mi?