Kıssadan hisse

Violet ALALOF Köşe Yazısı
18 Temmuz 2018 Çarşamba

, Sıkılmak, durumumuzun, olduğumuz kişinin, yaptıklarımızın, sahip olduğumuz potansiyele uygun olmaması demektir. Potansiyelimizin altında bir hayat sürüyorsak sıkılırız. Sıkılmayı değişim için olumlu bir uyarı olarak alırsak, hayatımızı yaşayabileceğimiz en güzel yöne doğru çevirebiliriz.

- Herhangi bir konuda aşırı fanatiklik kendimizi o konuda ikna etmek içindir. İçimizde çok emin olduğumuz, tam ve bütünlük içinde olduğumuz şeyleri konuşmaya bile ihtiyaç duymayız.

- İnsanoğlu ne yapıyorsa kendisi için yapıyordur. Çocuklarımız için istediğimiz şeyler dahi kendimiz içindir. Bu farkındalığa erdiğimizde yaptıklarımızın sorumluluğunu alır, karşı taraf istediğimiz gibi davranmaz ise de sakin kalabiliriz.

- Eğer bir durum, bir kişinin davranışları, ya da bir olay bizi rahatsız ediyorsa dışarı ile uğraşmayı bırakıp kendimize bakmalıyız. Orada bizi rahatsız eden neyse onu ancak biz değiştirebiliriz. Başkasının değişmesini beklemek boşa geçen zamana neden olur.

- Hayal kurmak, istemek, dua etmek, niyet etmek ancak yanında eylem olursa tamamlanır. Eylem tek gerçektir. Hayat hareket edeni alkışlar.

- Kendimize kurallar, başkalarına da sınırlar koyabilmek bize rahat bir nefes aldırtır.

- Kendini kontrol edemeyen, başkalarını kontrol etmeye çalışır. Oysaki kendimizden başka hiç bir kimseyi veya olayı kontrol edemeyiz.

- Gerekli yerlerde ‘hayır’ diyebilmek hem bize hem karşımızdakine iyi gelir; hiç öyle gözükmese de...

- Elimizden gelenin en iyisini yaptığımıza dair inancımız tam ise sonucun önemi yoktur. Bazen ne yaparsak yapalım sonuç istediğimiz gibi olmaz. O zaman “Ben elimden geleni yaptım” diyebiliyorsak huzurlu oluruz.

- Bu hayatta yapabileceğimiz en büyük yatırım kendimize yaptığımız yatırımlardır. Kendimizin ne kadar farkındayız? Bize iyi gelen şeyler neler? Sahip olduğumuz güçlü yanlarımız neler? Kendimizi ne kadar tanıyoruz?

- İstediğimiz bir şeyin bize gelmesi için, geldiğinde onu görebilecek, tanıyabilecek, alabilecek bir durumda olmalıyız.

- Tavsiye vermek, bize iyi gelen bir şeyi yapması için başkasını zorlamak cahil cesaretidir. Başka birinin hayatının sorumluluğunu almak bu kadar kolay olmamalı. Bize iyi gelen bize iyi gelmiştir; karşımızdakinin ihtiyacının ne olduğunu bilemeyiz. Tavsiye vermek yerine dinlemeyi, anlamayı, soru sormayı deneyebiliriz.

- Sorunumuzun cevabı bizdedir.

- İletişimin ilk adımı iyi dinlemektir. Dinlemek yoksa bir iletişimden bahsedemeyiz. Doğru dinlemek öğrenilebilir.

- Bize biçilmiş bir ömür var. Son nefesimize kadar yaşayacağımız. Bu hayatı yaşıyormuş gibi yaparak veya gerçekten yaşayarak geçirebiliriz. Mazeretlerimiz gerçeği görmeye cesaretimiz veya enerjimiz olmadığı zaman hep var olacaktır. Seçim bizim...

- Değerlerimizin neler olduğunu biliyorsak yol haritamız belli demektir.

- Vermek ve almak dengesini iyi kurmalıyız. Hep vermek bir süre sonra yorgunluğa, kırgınlığa, küskünlüğe; hep almak ise anlamsızlığa ve mutsuzluğa yol açar.

- Her şey bakış açısıdır. Bakış açımızı değiştirebilirsek hayatımızı da değiştirebiliriz...