Hepsi isteğin içinde gizli istek ise sende gizli

Birkaç arkadaşım toplanıp sordular bir gün: “Her istediğini hemen yapabiliyorsun. Bu büyük bir beceri. Nedir bunun sırrı?”

Dalia MAYA Köşe Yazısı
25 Nisan 2018 Çarşamba

Birkaç arkadaşım toplanıp sordular bir gün:  “Her istediğini hemen yapabiliyorsun. Bu büyük bir beceri. Nedir bunun sırrı?”

Bir sürü şey söyledim. Hiçbiri diğerinden daha önemli değil ve her biri isteğin içinde. İstek de senin içinde. Yani aslında sen ne isen, yaşadığın da o. Sen kendini hayatta nerede konumlandırıyorsan, yaşamın da orada gerçekleşiyor.  Hayata nasıl bakıyorsan hayat sana öyle geliyor.

Aslında işin özü kendinin, öz bilgi ve bilgeliğinin farkında olmanda ve ona güvenmede yatıyor. Yaşadığın her anın, hayatının ilk anı ve son anı -yani tek gerçek an- olduğunun bilincinde ve idrakinde olmakta.

1) Enerji Seviyesi – Yaşamsal enerji seviyeni yüksek tut. Tabi ki dinlenmeye, kendine ve sükut hallerine ihtiyaç var ve buna zaman ayırmak zorundasın. Ancak aksiyon alabilmek için enerji seviyesinin yüksek olması gerek. Bedenini dinle. Beslenmene dikkat et. Enerjin düşükse, neyi eksik yaptığını araştır. Dans et mesela ya da spora git.

2) Yapmak İstediğin Şeyi Neden Yapmak İstiyorsun ve Nereden İstiyorsun - Yürekten mi istiyorsun yoksa beyinden mi istiyorsun? Bu istek, senin için ne ifade ediyor? Ona ne anlam yüklüyorsun? Ne kadar önem veriyorsun? Önem verirken de yürekten mi, beyinden mi önem veriyorsun? Seni ne kadar heyecanlandırıyor? Ne kadar aşktasın? İçsel bir kaynaktan mı dışsal bir kaynaktan mı oluşuyor? (Bu ikisi çok kolay karışır, tetikte olmak gerekir)

Üstelik mesele varoluş /hayat misyonunu bulmakla ilgili. Yapmak istediğin şey misyonuna hizmet ediyorsa, içten gelen bir dürtü tüm süreci fişekliyor. Ve sen direnişte değilsen, zaten her şey kendiliğinden akışta oluyor. Akmıyorsa, ya yanlış nehirde yüzmeye çalışıyorsun ya sen kendi kendini engelliyorsun demektir.  Özetle, sen yapmak istediğin şey olursan yapmak istediğin şey de olur.

İsteğin içten geldiğini biliyoruz – heyecan da var – enerji de optimumda. Şimdi ne olacak?

1) Özüne Güven: özüne güvenmek özgür olmaktır.  Özgür olmak öz/ün gürül gürül akmasıdır. İşini yapacak olan sensin, başkalarıyla birlikte çalışacaksan da, ilk olarak kendi özüne güvenmen gerek. İstediğini yapmak özgürleşmek demek. Kendine koyduğun sınırlardan, tabulardan etiketlerden, korkulardan özgürleşmek. İstediğini yaptıkça özgürleşir, özgürleştikçe istediklerini daha kolay yapar hale gelirsin.

2) Uyanık Ol: Uyanık olmak her an içinde ve etrafında olanların farkında olmak, kanalları açık tutmak demek. Uyanık olursan, etrafında sana gelen desteklerin, bilgilerin farkında olursun. Tek yapman gereken elini uzatıp o desteği kabul etmek olur.

3) Akışta Ol: Anda kal. Geçmiş korku ve kurguların üzerinden hareket etme. En başarılı işler spontan gelişen işlerdir. “Doğru anda, doğru yerde, doğru işi yapma” olayıdır. Anda kaldığında, olduğun yerde o anda beliren ihtiyacı görür, o anda gereğini yapmış olursun.

4) Aksiyon Planını Yap: Gerekiyorsa isteği parçalara böl. Küçük hedefler daha kolay üstesinden gelinebilir engeller demektir. Bütün bir katı bir kerede çıkmana gerek yok. Basamakları teker teker tırman. Her basamak aynı yükseklikte olmak zorunda da değil.

5) Demlenmeye Bırak: Bilinçli çalıştığın bir konuyu, tamam yeter dediğin andan demlenmeye bırakmak zorundasın. ‘Aylaklık’ zamanları almalı, başka işlerle ilgilenmelisin. Beyin bilinç ve bilinçaltı dediğimiz iki farklı yöntemle çalışıyor. Bilinç nörobilimin açıkladığı üzere düşünce sistemleri/yolları/alışkanlıkları üzerinden çalışıyor. Bilinçaltı ise daha yaratıcı, farklı ve bütünsel düşünme sistemlerine sahip. Akışta olduğunda tepkisini dinlediğin düşünme sistemi de bilinçaltı. Bilinçaltının, adı üstünde ‘alt’, sesi daha kısık. O yüzden onun sesini duyabilmek için bilinci susmaya teşvik etmek gerek. İşini demlenmeye bıraktığında bilinçaltın gerekli ince ayarları yaparak, farkındalık ampulünü yakar sana.

6) İçsel Bilgeliğine Güven: O hazırladığın tüm bilgileri inceler ve sana yol gösterir. Tüm bilgi (bilgelik) evrende var ve sen ince ayarlarla tüm bilgi ile iletişimde olursun. Demlenme bir anlamda odaklandığın alandaki bilgilerin evrensel bilgelik ile karşılaştırmasıdır. İçsel bilgen sana bu karşılaştırmanın sonucunu söyler.

7) Dürüst ve Samimi Ol: İlla ki bir aşamada insanları ikna etmen, yardım alman gerekecek. Dürüstlük ve samimiyet insanları ikna etmede en önemli içsel kriterlerden. Sen işe/yolculuğa/sonuca duyduğun aşkı/heyecanı ne kadar yansıtırsan, insanları bu heyecana o kadar ortak edersin.

8) Esnek Ol: Akışta olmak esnek olmayı gerektirir. İstediğin şeyleri yapmak bir yolculuktur. Bu yolculukta her zaman her şey süt liman olmuyor. Engeller ve tıkanıklıklar da var. Esnek ol. Gerektiğinde planı değiştir. Detayları değiştirebileceğin gibi, planı kökünden de değiştirebilirsin. Çözüm her zaman tıkanıklıkların içinde gizlidir. Yılma! Ancak bazan çözüm vazgeçmekte yatar. Vazgeçmek başarısızlık değildir. Belki en baştan beri asıl istediğin şey de bu işi yapmak değildir. Farkına var. Esne. Şimdiye kadar yürüdüğün yolda mutlaka yeni deneyimler kazanmışsındır. İçine dön, özüne bak. Ne istiyor? Geminin dümenini ona göre çevir. Gerekiyorsa en başa dön. Döndüğünü sandığın baş, aynı baş değildir. Zaten, sen de aynı sen değilsin artık.

Ve, bu arada iki damla delilik kat en ciddi projelerine.

İyi yolculuklar.