Mucizeler bizimle olsun

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
20 Aralık 2017 Çarşamba

Hanuka bu sene her zamankinden daha neşeli geçti. Aile büyüdükçe, mumları yakmak içimizi ısıttı. Her hafta dostlarına seslenen bir Rav’dan bayram hakkında hala bilmediklerimi öğrendim.  Ne mutlu bana. Zira öğrenmek, aktarmanın başlangıcıdır. Eskiden toplu sipariş verildiğinde, bazı pastaneler Hanuka’nın simge tatlılarından “sufganiyot” yaparlardı. Şimdilerde rastlamıyorum. Onun yerine minik ponçikler almakla yetindim. Yılbaşında aile bireylerine hediye vermek adetim yoktur. Hediyeler Hanuka’da verilir. Bu yıl zamanlama biraz geciktiyse ailenin altı aylık küçüğüne nasıl bir oyuncak alacağıma karar veremememdendir.

Bazı konularda tutucu olduğum doğrudur. Nedeni ne olursa olsun, Hanukiya’ların açık mekanlar yerine evlerde veya kapalı yerlerde ışıklandırılmasından yanayım.

Tanrı’nın mucizeleri her daim bizimle olsun.

***

Epey oldu kitabı okuyalı, hala etkisindeyim. Raşel Meseri ile Aylin Kuryel’in derlediği, “Türkiye’de Yahudi Olmak” ilginç olan kitabı bir sözlük şeklinde yazarak katkıda bulunan yetmiş kişi (...) katılımcılar hangi konuda yazacaklarına kendileri karar verdiler. Her bölüm bir diğerinden bağımsız. Ancak ard arda geldiklerinde bir bütün oluşturuyorlar. Çok yalın bir dille yazılan kitap, sadeliğine karşın, konu başlığı göz önüne alındığında, okuduklarım arasında hayli cesur bir yapıt.

***

Aralık ayının sonuna gelindiğinde şehrin bir bölümünde caddeler ışıl ışıl, kaldırımdaki ağaçlar minik ampullerle donanmış. Mağaza vitrinleri yılbaşı süsleri ile parlıyor. AVM’ler tavandan yere, yerden tavana suni kar, yeşil kırmızı sarkaçlarla dolu. Aslında biraz da çelişkili. Kimi yıllar süslemeler kısıtlanırken, kimi zaman ortalık pırıl pırıl. Tabii ki, ışıklar her zaman için insanlara neşe, pozitif duygular yaşatır.

Abdi İpekçi Caddesi’nde bir mağaza var. Zaman zaman sokağa müzik yayını yapar. Yayılan ses kuş cıvıltılarıdır. İçiniz açılır, yüzünüze bir gülümseme yayılır. Her tür dekorasyondan daha etkilidir. Aynı mağaza yılbaşı için bir tablo hazırlamış, içinde pencerelerden sızan loş ışıklar, arkasında kayak yapanlar. Fonda ise klasik müzik. Sade, estetik ve zarif. Bu da alt yapıdan kaynaklanan bir yaratıcılık örneği.