New York’un suç dünyasında 24 saat

Toplum hayatında kimsenin ilgilenmediği, hayatla baş etmekle zorlanan, köşeye sıkışmış, marjinal küçük insanların dramını beyaz perdeye taşımakla ünlenen Josh-Benny Safdie, gerçekçi dramlarıyla Amerikan rüyasını boşa çıkarıyorlar. Filmlerinde yakından bildikleri New York’un suç dünyasının gerçeklik duygusuyla yoğrulmuş konularını, sinema coşkusu ve zıpkın gibi tecrübeyle sunan Safdie Kardeşler ‘Soygun’da iki kardeşin acemice giriştikleri bir soygunu anlatıyorlar. 24 saatlik bu serüveni, çok iyi yazılmış bir senaryo, klostrofobik atmosfer sağlayan dinamik bir sinema dili ve mükemmel bir kurgu eşliğinde izliyoruz. Film süresince ekrandan kaybolmayan karizmatik aktör Robert Pattinson, adeta kendisini aşan bir kompozisyonda kariyerinin en başarılı performansına imzasını atıyor.

 

 ‘GOOD TIME’

 Yön: Josh ve Benny Safdie

Sen: Josh Safdie- Ronald Bronstein

Gör: Sean Price Williams

Müzik: Oneothrix Point Never

Kurgu: Benny Safdie-Ronald Bronstein

Oyn: Robert Pattinson- Jennifer Jason Leigh- Nenny Safdie- Barkhad Abdi- Buddy Duress- Taliah Webster

 

 

İlk üç uzun metrajlı filmleriyle Amerikan Bağımsız Sineması’nın yetenekli ve yenilikçi isimleri arasına giren Safdie Kardeşler, bu yıl ‘Soygun/ Good Time’ ile yarıştıkları Cannes Film Festivali’nde izleyici ve eleştirmenlerin ortak beğenisini kazandılar.

Toplum hayatında kimsenin ilgilenmediği, hayatla baş etmekte zorlanan, köşeye sıkışmış, tutunacak dal bulamayan, marjinal küçük insanların dramını perdeye taşımakla ünlenen Benny ve Josh Safdie, ‘Soygun’da aksiyonla komediyi ustalıkla harmanlıyorlar.

‘Loser’ların gerçek hayattan alınan öykülerini perdeye taşıyan iki kardeş, gerçekçi dramlarıyla Amerikan rüyasını boşa çıkarıyorlar.

Filmlerinde yakından bildikleri New York’un suç dünyasının gerçeklik duygusuyla yoğrulmuş konularını, sinema coşkusu ve zıpkın gibi tecrübeyle sunan Safdie Kardeşler, ‘Soygun’da alabildiğine ilginç bir suç filmiyle, Türk izleyicisiyle tanışıyorlar.

Cannes Film Festivali’nin yan bölümlerinde gösterilen ‘Heaven Knows What’ ve ‘Go Get Some Rosemary’den sonra Safdie’ler, yeni filmlerinde iki kardeşin acemice giriştikleri bir soygunu anlatıyorlar. Soygunun öncesi ve sonrasıyla, 24 saatlik bir serüveni, çok iyi yazılmış bir senaryo, klostrofobik bir atmosfer sağlayan dinamik bir sinema dili ve mükemmel bir kurgu eşliğinde izliyoruz.

Temposu hiç düşmeyen bir anlatım, gece ışıklarının iyi kullanımı gibi ustalıklı bir mizansene, müthiş bir oyuncu kadrosu destek veriyor.

Safdie Kardeşler çocukluklarını ve gençlik yıllarını geçirdikleri New York’un tekinsiz mahallelerinde izleyicilerini bir geziye davet ediyorlar. Filmin odağında bir ağabey ile kardeşinin, sistemin dışına itilmiş, toplum hayatında kimsenin önemsemediği küçük insanların olduğunu görüyoruz.

NEW YORK’UN TEKİNSİZ CADDELERİNDE KOVALAMACA

New York’un alt kültüründen beslenen Safdie’lerin kahramanları, Connie (Robert Pattinson) ile Nick (Benny Safdie) adlı, büyükanneleriyle yaşayan Yunan kökenli iki kardeş.

Acemice hazırlanan bir banka soygunu sonrasında Nick polislerin eline geçer. Kardeşini hapishaneden çıkarmak için her yolu denemeye kararlı olan Connie, sevgilisi Corey’in (Jennifer Jason Leigh) yardımına başvurur.

Corey’in annesinin kredi kartından yaptığı ödeme 10 bin dolarlık kefalet ücretini karşılamaz. Connie, kendisini bitmek bilmeyen bir gecede, kardeşini hapishaneden kaçırmaya çalıştığı, zamana karşı bir kovalamacanın ortasında bulur.

Öğrenme, kavrama güçlükleri çeken, mental sorunlar yaşayan Nick, hapishaneye girer girmez, oranın müdavimlerinin tepkisini çekerek ölesiye dayak yer. Yüzü gözü bandajlı hastaneye yatırılır. Connie hastaneden yanlışlıkla bir başka sargılı mahkûmu, Dash’ı (Barkhad Abdi) kaçırır.

Bir uyuşturucu çetesi mensubu olan Dash, Connie’ye istediği parayı bulabilecek midir?

Nick’in ölesiye dayak yediği sahneyi, Safdie Kardeşler Queens’in gerçek bir hapishanesinde, gerçek mahkûmlarla çekmişler.

Senaryoya katkısı olan Josh Safdie ile başrollerden birini oynayan, filmin kurgusuna ortak olan Benny Safdie, bizlere kendilerine bile hayrı olmayan, bir baltaya sap olamamış, suç dünyasına mensup karakterlerinden müthiş bir resmigeçit sunuyor.

Büyük annesiyle yaşayan, sevgilisi tarafından terk edilen siyah derili yeni yetme Kid (Taliah Webster) Connie ile Dash’e lojistik destek sağlıyor.

PATTINSON’UN OYUNCULUK RESİTALİ

Filmin dur durak bilmeyen, ‘Oneothrix Point Never’ adıyla tanınan Daniel Lopatin imzalı müziği, Safdie Biraderlerin mizansenine tempo katıyor. Bu müzik son Cannes Film Festivali’nde En İyi Soundtrack Ödülü’nü kazandı.

Filmin oyuncu kadrosu da müzikleri kadar etkileyici…

‘Soygun’un tüm yükü, saçlarını sarıya boyayan, sakallı (tanımakta güçlük çektiğimiz) aktör Robert Pattinson’un omuzlarında. Filmin ilk sahnesinden finaline kadar ekranda gördüğümüz genç aktör adeta kendisini aşan bir kompozisyonda, oyunculuğunu geliştirip, Hollywood’un aranan aktörleri arasına girdiğini kanıtlıyor.

‘Alacakaranlık Efsanesi/Twilight’ serisinin vampiri olarak sinemaya adımını atan Pattinson, tıpkı rol arkadaşı ve eski sevgilisi Kristen Stewart gibi, ünlü yönetmenlerin filmlerinde oynayarak başarı merdivenlerinde hızla yükseliyor.

David Cronenberg’in iki filminde, 2012’deki Cosmopolis’ ve iki yıl sonraki ‘Yıldız Haritası/Maps to the Stars’ ile Pattinson Cannes Film Festivali’nin ana yarışmasında boy gösterdi. Yine aynı festivale 2014’te yarışma dışı katılan Avustralyalı yönetmen David Michod’un ‘Takip/ The Rover’ filminde Guy Pearce ile müthiş bir ikili oldular.

Yan rollerde Oscar adaylığı sahibi iki yıldız oyuncu, Jennifer Jason Leigh ve Barkhad Abdi var.

Quentin Tarantino’nun ‘The Hateful Eight’ (2015) westernindeki kompozisyonuyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’ına aday gösterilen Leigh, ‘Soygun’daki fedakâr sevgili Corey’deki kısa rolüne rağmen ustalığını kanıtlıyor.

Ağabeyi Josh’tan (33) iki yaş genç olan Benny Safdie, ‘Soygun’da usta bir kurgucu ve iyi bir oyuncu olduğunu ortaya koyuyor.

New York’un alt kültürünü yansıtan konusuyla ‘Soygun’, aynı sularda gezinen Hollywood klasiklerinden John Schlesinger’in 1969 tarihli başyapıtı ‘Gece Yarısı Kovboyu/ Midnight Cowboy’, Jerry Schatzberg’in Altın Palmiye Ödüllü ‘Korkuluk/Scarecrow’u (1973), Tarantino’yu vitrine çıkaran ‘Rezervuar Köpekleri’ni (1992), Martin Scorsese ve Sydney Lumet’nin polisiye filmlerini akla getiriyor.

Henüz 31 ve 33 yaşında olan Benny ve Josh Safdie, sinema sanatının ünlü kardeş yönetmenleri, Ethan-Joel Coen, Paolo- Vittorio Taviani, Jean Pierre- Luc Dardenne, erkek iken kadın olan Lena- Lilly Wachowski ve Yağmur-Durul Taylan’ın arasına katılıyorlar.