Téchiné’ye saygı duruşu

70. Festival, André Téchiné’nin son filmi ‘NOS ANNEES FOLLES’u özel bir galada programına aldı.

Viktor APALAÇİ Sanat
16 Ağustos 2017 Çarşamba

Birkaç ünlü yönetmen ve Fransız sinemasının yaşayan starlarının tümüne yakını ile aynı salonu paylaşma keyfini yaşadığım gecede, André Téchiné’nin 50. sanat yılı kutlandı. Cannes Film Festivali’nde ona yakın filmi gösterilmiş, jüri üyeliği yapmış Téchiné’nin kariyerini özetleyen, çok iyi kurgulanmış film, gecenin hoş sürprizi idi. Ancak ustanın son filmi düş kırıklığı yarattı. Altın Palmiye Ödüllü Fransız yönetmen Laurent Cantet’in Belirli Bir Bakış bölümünde gösterilen, edebi ağırlıklı ‘Atölye’si eleştirmenlerin övgüsünü aldı.

 

70. Cannes Film Festivali, 50. sanat yılını kutlayan André Téchiné onuruna, ‘Sanatına Saygı Duruşu’ adı altındaki özel galada, son filmi ‘Çılgın Yıllarımız/Nos Années Folles’u takdim etti.

1943 Valence doğumlu, sinema eleştirmenliğinden gelme, yönetmen-senarist-aktör Téchiné, yönettiği 28 film ve yazdığı 30 senaryo ile Fransız sinemasına damgasını vuran bir sanatçı.

Geceye katılan Claude Lelouche, Michel Hazanavicius ve Nicole Garcia gibi yönetmenler ve filmlerinde yer alan, Fransız sinemasının en önemli oyuncuları, Téchiné’ye yapılan saygı duruşuna katkıda bulundular.

André Téchiné, Fransız Yeni Dalga akımının kuramcı yönetmenleri François Truffaut, Jean-Luc Godard, Claude Chabrol ile çalışmış ve onları örnek almıştı.

Daha çok tematik içerikli çektiği romantik-dram türündeki iddialı filmleriyle tanınan sanatçı, parlak kariyeri boyunca değişik türler arasında dolaşmıştı.

1966’da Cannes’da ‘Bir Kadınla Bir Erkek’ filmiyle Altın Palmiye Ödülü kazanan Claude Lelouche, tarihin ilk sessiz filmli Oscar ödüllü yönetmeni Michel Hazanavicius  (Artist), oyunculuğu yanında başarılı yönetmenlik kariyerine sahip Nicole Garcia, Téchiné’yi bu onur gecesinde yalnız bırakmadılar.

Fransız sinemasının son 50 yılına damgasını vurmuş bir yönetmen olarak André Téchiné, 1999’da jüri üyeliği yaptığı Cannes Film Festivali’ne dokuz filmiyle katıldı.

Kariyerinin ilk filmi ‘Pauline S’en Va’ 1969’da Yönetmenlerin 15 Günü’ bölümünde yer aldı. İsabelle Adjani ile İsabelle Huppert’e uluslararası şöhreti getiren ‘Bronte Kardeşler’ 1979 festivalinde yarıştı.

1985’te Juliette Binoche’in oynadığı ‘Randevu’, Téchiné’ye Cannes’da En İyi Mizansen Ödülü’nü getirdi. Ertesi yıl ‘Cinayet Mahali/Le Lieu du Crime’ polisiye filminde Catherine Deneuve, Téchiné ile 1981’de ‘Hotel des Amériques’ ile başlattığı beraberliğini sürdürdü.

Aynı Deneuve 1993’te Cannes’da yarışan ‘Ma Saison Préferée’de Téchiné’nin başoyuncusuydu. Ertesi yıl Cannes’da dereceye giremeyen ‘Les Reseaux Sauvages’ Téchiné’ye dört César Ödülü kazandırdı. İki yıl sonraki ‘Les Voleurs’de Catherine Deneuve, yönetmenle beraberliğini sürdürdü.

2003’te Cannes’da özel bir seansta gösterilen ‘Les Egarés’in başoyuncusu Emmanuelle Beart idi. Yine özel seansta gösterilen Catherine Deneuve’lü ‘L’Homme Qu’on Aimait Trop’dan (2014) sonra bu yıl ‘Nos Années Folles’ André Téchiné’ye Saygı Duruşu Gecesi’nde gösterildi.

TRAVESTİ ASKER KAÇAĞI

Bu geceye katılan oyuncular arasında Téchiné’nin yedi filminde oynayan Catherine Deneuve, ikişer filminde oynayan İsabelle Adjani (Barocco- Les Soeurs Bronte), Emmanuelle Beart (J’Embrasse Pas- Les Egarés), Juliette Binoche (Alice et Martin- Randevu), Daniel Autéuil (Les Voleurs, Ma Saison Préferée) göze çarpıyordu.

‘Alice et Martin’in (1998) baş aktörü Mathieu Amalric, ‘Les Reseaux Sauvages’ (1994) ile Téchiné’nin keşfettiği Elodie Bouchez, ‘La Fille du Rer’in (2009) oyuncusu Emilie Duquenne, ‘Randevu’nun (1985) aktörü Lambert Wilson ve 70. Festival’de Altın Kamera jürisine başkanlık eden, yetenekli aktris Sandrine Kiberlain, Téchiné’ye saygı duruşu gecesine katılanlar arasındaydı.

Bu isimleri Festival Direktörü Thierry Frémaux’nun sunduğu görkemli galada çektiğim resimlerden çıkardım. Şüphesiz ki görüntüleyemediğim başka ünlüler de vardı.

Gelelim galada gösterilen ‘Çılgın Yıllarımız/Nos Années Folles’ filmine… Konusunu gerçek bir hayat öyküsünden alan, Daniéle Voldman’ın ‘La Garçonne et L’Assasin’ adlı romanını, yönetmen A. Téchiné, Cedric Anger’in işbirliğiyle senaryolaştırmış.

I. Dünya Savaşı’na katılmamak için ordudan kaçan ve kadın kılığına girerek cepheye gitmekten kurtulan evli bir adamın öyküsünden esinlenen romandan alınan film, (baştan söyleyelim) Téchiné’nin kariyerindeki unutulmaz yapıtların arasında yer almayacak vasat bir yapım.

Hatta öyküde, kadın kılığına giren (kadına hiç benzemeyen) iri kıyım, kaba bir erkek ve sayısız absürt durum var. Hatta bazı sahnelerin insanın aklıyla alay ettiğini söylemek mümkün.

İki yıllık askerlik hayatında savaşın kızışacağını gören Paul (Pierre Deladouchamps), karısı terzi Louise’in (Celine Salette) yardımıyla ilk önceleri evinde saklanır, sonraları sıkıldığını bahane gösterip, kadın kılığına girerek Paris’in çılgın gecelerine karışır.

Suzanne adı altında travesti Paul, karısının bebek beklediği kritik bir dönemde her türlü aşırılığa, rezilliğe karışır, bambaşka bir insan olur.

Paul’un sırrını bilen Le Comte (Grégoire Ringuet) kendisini ihbar etmez ama karısı Louise’e göz koyduğunu gizlemez. Kendisine gün geçtikçe daha kötü davranan bir koca ile sürekli olarak aşkını ilan eden, peşini bırakmayan zengin bir burjuva erkeği arasında kalan genç kadın ne yapacağını bilemez.

1925’te I. Dünya Savaşı sona erip barış anlaşması imzalanınca, travesti Suzanne’ın eski kimliği Paul’a dönüşmek istemesi durumu büsbütün karıştırır.

Alain Guiraudie’nin kendisine Umut Vaat Eden Aktör César Ödülü’nü kazandıran ‘L’Inconnu du Lac’tan tanıdığımız Pierre Deladouchamps, bu yeni filminde eşcinsellikten travestiliğe terfi etmiş.

‘Çılgın Yıllarımız’ belki tatminkâr olmaktan uzak bir filmdi ama gecenin hoş sürprizlerinden biri, André Téchiné’nin kariyerini özetleyen, çok iyi kurgulanmış, uzun tutulmuş nefis filmdi.

Fransız sinemasının yaşayan starlarının tümüne yakını ile aynı salonu paylaşmak ayrı bir keyifti.

 

CANTET’NİN EDEBİYAT ATÖLYESİ

2008 Cannes Film Festivali’nde ‘Sınıf/Entre Lés Murs’ adlı filmiyle, Fransa’ya 21 yıl aradan sonra Altın Palmiye Ödülü’nü kazandıran Laurent Cantet, 70. Festival’in Belirli Bir Bakış bölümünde ‘Atölye/L’Atelier’ adlı filmiyle yer aldı.

Bölümün en başarılıları arasında yer alan filmin senaryosu, Laurent Cantet’nin sinema okulu İdhec’teki sıra arkadaşı, ‘L’Emploi du Temps’ (2001) ile başladığı beraberliği ‘Sınıf’ ile sürdürdüğü, demirbaş senaryo yazarı Robin Campillo ile Cantet’in elinden çıkma.

1999’da Stephanie Benson’un moderatörlüğünü yaptığı, gençlerden oluşan bir edebiyat atölyesinin kotardığı ‘Cehenneme Hoş Geldiniz/ Bienvenue en Enfer’ adlı polisiye romandan esinlenen Campillo- Cantet ikilisi olayı ‘Atölye’ filmiyle sinemaya uyarlamışlar.

Filmde, Olivia (Marina Fois) adlı ünlü bir yazarın bir kara romanın yazılımını genç edebiyat tutkunlarıyla birlikte yazma teklifini kabul etmesiyle başlıyor.

Marsilya’nın güneyindeki 13 bin nüfuslu bir tersane kasabası Le Ciotat’ta geçen konusuyla film, kızlı-erkekli, zeki, entelektüel birikimli, yetenekli bir grubun workshop çalışmasına odaklanıyor.

Laurent Cantet Le Ciotat’ı Marsilya’da üniversite tahsilini yaptığı dönemde keşfetmiş. Film, ünlü aktör Michel Simon’un o kasabada bulunan villasında çevrilmiş.

Film, bölgenin 25 yıl evvel kapanan tersanesinin nostaljik anılarıyla, günümüzün kaygılı dünyasıyla ilgili ilginç şeyler söylüyor.

Gençler arasında, hayata ve edebiyata bakış açısı, ırkçılık gibi konularda çıkan fikir ayrılıkları, ateşli münakaşalar, onları yatıştırmakta zaman zaman kendini çaresiz hisseden moderatör kadın yazarın düştüğü durum, filmde akıcı bir tempoyla ve nefis bir sinematografiyle anlatılmış.

Öğrenciler arasında isyankârlığıyla sivrilen Antoine’in kışkırtıcı eylemleri, Olivia’nın pedagoji dersi tadındaki müdahaleleri, sağlam bir senaryoda çok iyi işlenmiş.

Filmin, kamera karşısına ilk kez geçen amatör ve deneyimsiz oyuncuları, Laurent Cantet tarafından, tıpkı ‘Sınıf’ın isyankâr öğrencilerini canlandıran oyuncularında olduğu gibi, mükemmel bir şekilde yönetilmiş.

Filmin tek profesyonel oyuncusu, kadın yazar Olivia rolünün hakkını veren Marina Fois. Genç oyuncuyu Maiwenn’in 2011’de Cannes’da Jüri Ödülü kazanan filmi ‘Polisse’ten ve Richard Berry’nin ‘Ölümsüz/L’Immortel’inden (2011) tanıyoruz.

Az ve öz film yapmakla tanınan Laurent Cantet’in bu yedinci filmi Cannes’da beğeni kazandı.