Web´de dikkat çekenler

¬ Trump İsrail´e karşı biraz mesafeli. Elbette çıkar birlikleri var ve ayrılmaları mümkün değil ama yine Trump´ın İsrail´le eskisi gibi olmayacağı tahmin ediliyor. Erdoğan´ın da gezi öncesi durumdan yararlanmak istemesi mümkün olabilir. Bu arada bir gerçeği burada tekrarlamak gerek. Daha önce Kılıçdaroğlu eleştirdiğinde de yazmıştım. İsrail Kudüs´te ezanı yasaklamıyor. Sadece sabah ezanının hoparlörle okunmasına karşı çıkıldı. Sabah ezanının eskisi gibi müezzinin minareye çıkarak kendi sesiyle okumasına karar verildi. Diğer vakit ezanları ise yine hoparlörden okunuyor. CAN ATAKLI - SÖZCÜ

İzak BARON Diğer
17 Mayıs 2017 Çarşamba
  • Ø AMERİKA’DA, AVRUPA ÜLKELERİNDE VE RUSYA’DA DA ÜLKELERİNİN YAŞADIĞI SIKINTILARI YAHUDİLERE VE MASONLARA FATURA ETMEK GENEL OLARAK “AŞIRI SAĞ” DİYE TANIMLANAN ÇİZGİDE YER ALAN KİŞİ VE GRUPLARIN ORTAK TAVRI

Başımıza gelen her türlü olumsuzluğu Yahudilere ve Masonlara bağlama refleksi yalnızca bize özgü bir kaçış yolu değil, hatta İslam toplumlarına veya üçüncü dünyaya özgü bir “paralel açıklama modeli” de değil bu. Amerika’da, Avrupa ülkelerinde ve Rusya’da da ülkelerinin yaşadığı sıkıntıları Yahudilere ve Masonlara fatura etmek genel olarak “aşırı sağ” diye tanımlanan çizgide yer alan kişi ve grupların ortak tavrı.

“Yahudi ve mason komplosu”nun ortaya çıkışı Fransız İhtilali’nin Avrupa başkentlerinde ve özellikle kraliyet saraylarında uyandırdığı şaşkınlık ve çaresizlik duygusuyla ilişkili kabul edilir. Daha basit ifade edecek olursak, Fransa’da monarşinin ve din adamlarının halkın ayaklanması sonucunda egemenliklerini kaybettiklerini kabule yanaşmayanlar, yani bu olayın gerisinde birtakım ciddi toplumsal gerekçelerin bulunduğunu görmek istemeyenler işin içinde bit yeniği arayıp buldular: Yahudiler ve Masonlar yapmıştı ihtilali.

Bu “izah” çok tuttu ve kıta boyunca yayılıp muhafazakâr muhitlerde hararetle benimsendi. Bu “izah” olmasaydı Avrupa şehirlerinde değişen toplumsal yapının yeni problemlerini, ihtiyaçlarını ve arayışlarını görmek gerekecekti. Üstüne üstlük Saray’ın ve Kilise’nin hataları, kusurları, yetersizlikleri tartışılmak zorunda kalacaktı. Açıkçası Avrupa’nın geleneksel egemenleri realiteyle yüzleşmeyi göze alamadıkları için “Yahudi ve Mason komplosu”na sarıldılar ama netice itibarıyla mukadder akıbeti değiştirmeye de imkân bulamadılar tabii.

İbrahim Kiras

http://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kiras/bizim-yahudiler-bizim-masonlar-3985

 

  • Ø İSRAİL EĞİTİM DÜZEYİ YÜKSEK BİR ÜLKE. DÜŞÜNÜN, İSRAİL ORDUSU, YENİLİKÇİ PROJELERİ OLAN HER GENCİ ALIYOR, ZORUNLU ASKERLİĞİNİ TAMAMLAYAN BU GENÇLERİN PROJELERİ BEĞENİLİRSE BİR İKİ BUÇUK YIL DAHA GÖREV VERİLİYOR, MAAŞ DA ALIYORLAR. ZATEN BU DENEYİM İLE ÜNİVERSİTEYİ BİTİRMEK KOLAY, AYRICA İŞ BULMAK DA

İsrail eğitim düzeyi yüksek bir ülke. Düşünün, İsrail ordusu, yenilikçi projeleri olan her genci alıyor, zorunlu askerliğini tamamlayan bu gençlerin projeleri beğenilirse bir iki buçuk yıl daha görev veriliyor, maaş da alıyorlar. Zaten bu deneyim ile üniversiteyi bitirmek kolay, ayrıca iş bulmak da.

Aslında iş aramıyorsunuz, kendi işinizi kuruyorsunuz.

Son günlerde, dünya iş çevrelerinde moda olan bir kitap var.

Dan Senor, Saul Singer’in yazdığı Start Up Nation İsrail’in ekonomik mucizesinden söz ediyor.

Müteşebbis ve inovasyon İsrail ekonomisini iten faktörler. Teknoloji ise artık zaten konuşulmuyor.

Kendi teknolojinizi kendinizin geliştirmesi gerekiyor. Shimon Perez kitaba yazdığı ön sözde; ” İsrail dar bir alanda, komşuları ile bağlantısı olmayan bir yerde, herşeyi kendi üretmek zorunda olduğu için, tarıma ağırlık vermek zorunda idi. İşte buradan bir yüksek tarım teknolojisi ve katma değeri artan bir ekonomi ortaya çıktı” deniliyor.

Yarışmada çeşitli projeleri dinledikçe, etkileniyorsunuz.

Projelerin çoğu kamu yararı için.

Yüksek proteinli hayvanlardan çekirgeden, protein tozu yapmak.

Çöpleri toplarken etkinlik kazandırmak.

Drone’ları zararsız hale getirmek vb.

Burada esas meselenin insan kaynağı olduğu ise çok açık. Konferansta finale kalan projeler ve gençlerle konuştuğum için çok etkilendiğimi söyleyebilirim.

Bir kere gençlerin İngilizce ortak dilleri gibi.

Az İngilizce filan diye terim yok. Sonra artık tohumu yeşertip filizlenince satmak yeni moda olmuş.

Ecosystemde bu projeler büyük para kazanıyor. Geçen yılın birincisi, Paris’teki terörü olaylarından etkilenerek, cep telefonları üzerinden bir imdat sistemi geliştirmiş.

Bataclan katliamına polis kırk dakika sonra müdahale edebilmiş.

Anlayamamış, telefon edenler heyecan ve korkudan doğru ifade edememişler.

Bu 40 dakikada kaç kişi öldüğünü biliyorsunuz.

Artık polisi aramak yok, bir düğmeye basıp cep telefonunuzla canlı yayın yapmaya başlıyorsunuz.

Polis ise kameralar üzerinden izleyip çabuk karar verebiliyor.

Düşünün aynı salonda bin kişi böyle bir yayın yapsa işler ne kadar hızlı ve müthiş olur.

Şimdi bu programlar hepimizin telefonuna indirilecek, poliste donanacak.

Mithat Melen

http://www.yurtgazetesi.com.tr/iyi-baslamak-makale,13500.html

 

  • Ø KÜRESEL POLİTİKAYLA İLGİLENEN HERKES BİLİR Kİ... “ABD’NİN 2 BAŞKENTİ VARDIR.” BİRİ RESMİ BAŞKENT, WASHİNGTON D.C.,  DİĞERİ “DERİN WASHİNGTON” İÇİN DEĞİŞMEYEN “GAYRİ RESMİ BAŞKENT” TEL AVİV

Şu “İsrail’in başkenti” sorunuyla başlayalım.

Küresel politikayla ilgilenen herkes bilir ki... “ABD’nin 2 başkenti vardır.” Biri resmi başkent, Washington D.C.,  diğeri “derin Washington” için değişmeyen “gayri resmi başkent” Tel Aviv.

Washington’da Ortadoğu politikalarında pusula “İsrail’in yararıdır. “

Açayım...

İsrail’in Ortadoğu’daki varlığını koruması, sürdürmesi, güvenliği, ABD’nin bölgedeki diğer bütün ülkelerle ilişkilerinde ilk plandadır.

Çünkü...

“Musevi Diasporası” Avrupa’da güçlüdür. Ama ABD’de “hiper güçlüdür.”

Ekonomi, sinemadan müziğe, sanat, medya ABD’li Musevilerin egemenliğindedir.

Musevi lobisi, diğer iki güçlü olan Rum ve Ermeni lobilerinin de hayli üstündedir.

Amerikan politikacıları üzerinde tartışmasız etkilidir.

Beyaz Saray’a gelen her başkan altındaki bu “süprem ağın” güvencesini hisseder ama ağın altından çekilmesi ihtimalini de hiçbir zaman göz ardı edemez.

Bu genellemeden sonra Beyaz Saray’ın yeni patronu Trump özelinde yaklaşalım.

Trump’ın damadı büyük bir Musevi işadamının oğludur.

Aile Musevi kuruluşlarına ve İsrail’e muazzam hibeleriyle biliniyor.

Damat, Trump’ın Beyaz Saray’daki “sağ kolu...”

Yani Trump ABD’si daha önceki başkanlardan daha da hatta çok daha fazla “pro İsrail (İsrail yandaşı)” olacaktır.

Trump’ın “Kudüs’ü İsrail başkenti olarak tanıyacağız” söylemi işi nerelere kadar vardıracağının işaretidir.

Çünkü...Kudüs, “Tek tanrılı 3 din olan Müslümanlığın, Hıristiyanlığın, Museviliğin kutsal şehridir.”

Bu kenti “İsrail başkenti” olarak tanımak Ortadoğu’da “Pandora’nın kutusunu” açmaktır. Kutudan hangi kötülüklerin ortalığa döküleceğini tahmin etmek güç değil.

Bunu bile göze alabiliyorsa başka neleri de gözden çıkarabileceğini düşünmekte fayda var.

Güneri Cıvaoğlu

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/guneri-civaoglu/once-turkiye--2447594/

 

  • Ø ANILARDAN BİRİ EN GÜÇLÜ MUSEVİ LOBİSİNİN BAŞKANI TARAFINDAN KAMHİ’YE SÖYLENEN ŞU SÖZDÜR:“ABD BAYRAĞINDA GÖRDÜKLERİNİN DIŞINDA BİR YILDIZ DAHA VARDIR. GÖRÜNMEZ FAKAT BİLİNİR. O YILDIZ İSRAİL’DİR.”

Türkiye - ABD ilişkilerinde şu yaşamakta olduğumuz kriz bir ilk değil.

Daha önce de büyük, hatta, “Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra ABD’nin TSK’ya silah ambargosunda” olduğu gibi uzun krizler yaşandı.

ABD Kongre’sinde “Ermeni soykırımı karar oylamaları” da “krize gebelik” halleriydi.

Bunların hepsinin aşılmasında Türkiye’ye en büyük katkı -Amerika’daki gücü tartışılmaz- “Musevi lobisinden” gelmiştir.

Bir örnek vereyim...

Türkiye’nin yetiştirdiği büyük işadamlarından Musevi kökenli Jack Kamhi, her defasında Ankara’ya çağrılırdı.

Ondan “ABD’ye gitmesi ve Amerika’daki Musevi lobisini devreye sokarak çözümü sağlaması için katkı” istenirdi.

Türkiye’nin bazı başbakanlarının çalışma masalarında Kamhi’nin Amerika dönüşü “görüşmelerini, izlenimlerini ve tavsiyelerini” yansıtan raporları görmüşümdür.

Gerçek bir yurtsever olan Kamhi “hayatını anlattığı kitabında” bu bağlamda ilginç anılar yansıtır.

Anılardan biri en güçlü Musevi lobisinin başkanı tarafından Kamhi’ye söylenen şu sözdür:

“ABD bayrağında gördüklerinin dışında bir yıldız daha vardır. Görünmez fakat bilinir. O yıldız İsrail’dir.” (ABD bayrağındaki yıldızların her biri ABD’nin eyaletlerinden birini temsil eder.)

Bayraktaki “İsrail yıldızı” görünmezdir ama “Washington’da en etkili olanıdır.”

Bu kural hiç değişmez.

Son olarak Trump Başkan seçilir seçilmez “İsrail, ABD’nin milli politikasıdır” dedi.

Her şey bu kadar açık.

Güneri Cıvaoğlu

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/guneri-civaoglu/gizli-yildiz-2448893/

 

  • Ø “LOVE ME BACK” İSİMLİ ŞARKISININ TANITIMININ YAPILMASININ HEMEN ARDINDAN İSE OLAYLAR TÜM “NEFRETİYLE” PATLAK VERMİŞTİ. “TÜRKİYE’Yİ BİR MUSEVİ TEMSİL EDECEK!” BAŞLIĞI ATAN BİRTAKIM GAZETELER TARTIŞMALARIN FİTİLİNİ ATEŞLEMİŞTİ

2012 yılında Can Bonomo, Bakü'de düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi temsil etmek üzere TRT tarafından seçilmişti. “Love Me Back” isimli şarkısının tanıtımının yapılmasının hemen ardından ise olaylar tüm “nefretiyle” patlak vermişti. “Türkiye’yi bir Musevi temsil edecek!” başlığı atan birtakım gazeteler tartışmaların fitilini ateşlemişti. Bu vahim nefret patlamasının hemen dibinde ise birtakım pop müzik müzisyenleri, tartışmaya Bonomo’nun tanınırlığı ve yetenekleri üzerinden dâhil olarak bitivermişti. Türkiye’nin Eurovision ile içe kapanık imtihanı onlarca yıldır hiç bitmediği gibi o dönemde bu denli “düşmanca” bir noktaya gelmesi ise trajikomiktir. Yıllarca kayda değer başarılar yakalama peşinde çırpınarak koşan bir ülke –aslında mutlu sona ulaşalı neredeyse on yıl geçmişken- bu gündemiyle yarışmayı başka bir mecraya taşımıştı. Uzun zaman Türkiye’ye oy verilmemesinin nedenlerini, “Avrupalı olmamakla, yabancı düşmanlığıyla ve milli kimliklerle” açıklayan farklı topluluklar, bu sefer böyle bir tartışmanın sorumluları kendileri olmuştu.

Tunca Arıcan

http://www.yeniduzen.com/muzigin-ote-yani-sukunet-89864h.htm

 

  • Ø DAHA ÖNCE KILIÇDAROĞLU ELEŞTİRDİĞİNDE DE YAZMIŞTIM. İSRAİL KUDÜS'TE EZANI YASAKLAMIYOR. SADECE SABAH EZANININ HOPARLÖRLE OKUNMASINA KARŞI ÇIKILDI. SABAH EZANININ ESKİSİ GİBİ MÜEZZİNİN MİNAREYE ÇIKARAK KENDİ SESİYLE OKUMASINA KARAR VERİLDİ. DİĞER VAKİT EZANLARI İSE YİNE HOPARLÖRDEN OKUNUYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan uzun süredir İsrail hakkında bir açıklama duymuyorduk. Hatta öyle ki medyaya “İsrail Kudüs'te ezanı yasakladı” şeklinde yayınlanan haberlere bile hiç tepki göstermemişti.

Bu sessizlik önceki gün bitti. Erdoğan Kudüs'le ilgili bir toplantıda konuşurken

“Kimse Kudüs'te ezan sesini kısamaz. Buna kalkandan hesabını sorarız” dedi.

İsrail de boş duracak değil, Onlar da hemen karşı açıklama yaptılar. Hatta yeniden kurulan diplomatik ilişki sonucu İsrail'e atanan Büyükelçimiz apar topar

Dışişleri Bakanlığı'na bile çağrıldı.

Peki, ne oldu da Erdoğan aylar sonra böyle bir tepki verdi?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu İsrail'e tepki gösterirken AKP'den ve saraydan hiç ses çıkmaması ister istemez kuşkular yaratmıştı.

Muhtemelen Erdoğan İsrail'le tam iyi ilişkiler kurulmuşken bunu bozacak bir hareketten kaçındı.

Oysa şimdi yine sertleşti.

Durum böyle olunca ister istemez 16 Nisan'da yapılacağı açıklanan Erdoğan‐

Trump görüşmesi aklıma geldi. Trump İsrail'e karşı biraz mesafeli. Elbette çıkar birlikleri var ve ayrılmaları mümkün değil ama yine Trump'ın İsrail'le eskisi gibi olmayacağı tahmin ediliyor.

Erdoğan'ın da gezi öncesi durumdan yararlanmak istemesi mümkün olabilir.

Bu arada bir gerçeği burada tekrarlamak gerek. Daha önce Kılıçdaroğlu eleştirdiğinde de yazmıştım. İsrail Kudüs'te ezanı yasaklamıyor. Sadece sabah ezanının hoparlörle okunmasına karşı çıkıldı. Sabah ezanının eskisi gibi müezzinin minareye çıkarak kendi sesiyle okumasına karar verildi. Diğer vakit ezanları ise yine hoparlörden okunuyor.

Can Ataklı

http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/can-atakli/bir-halt-yiyip-yine-darbe-paranoyasina-siginiyorlar-1840854/

 

Netten okumalar

  • İSRAİL HER TÜRLÜ FÜZE TEHDİDİNE KARŞI HAZIRLIKLI MI? – BEN CASPİT

http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2017/04/israel-syria-hezbollah-hamas-islamic-jihad-iran-missiles.html#ixzz4h9AcJ9dw

 

  • YAHUDİ MUHACİRLER 15 – ERALP ADANIR

http://www.yeniduzen.com/yahudi-muhacirler-15-10672yy.htm

 

  • KUDÜS’ÜN STATÜSÜ – ÇAĞRI ERHAN

http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/prof-dr-cagri-erhan/596784.aspx

 

  • NAZİ YIKIMINI GÖSTEREN KARELER TOPRAK ALTINDAN ÇIKTI

 

http://www.cnnturk.com/yasam/nazi-yikimini-gosteren-kareler-toprak-altindan-cikti?page=1

 

  • BİR OYUNDAN ÖTESİ: KAZANMAYI ÖĞRENİN! - İSMAİL SARP AYKURT

http://haber.sol.org.tr/spor/bir-oyundan-otesi-kazanmayi-ogrenin-195495

 

  • KADİM KENTLERİN EN HÜZÜNLÜSÜ KUDÜS - TULUĞHAN UĞURLU

http://www.turizmhaberleri.com/koseyazisi.asp?ID=3476

 

  • MİSTİK YAHUDİLERİN KOZMİK ÖĞRETİSİ KABALA - DOÇ. DR. KÜRŞAT DEMİRCİ

http://www.gzt.com/derin-darih/mistik-yahudilerin-kozmik-ogretisi-kabala-2658203

 

  • EİNSTEİN’IN BİLİNMEYEN YÜZÜ VE DÖNEMİN AVRUPASI’NDA YÜKSELEN ANTİSEMİTİZM… GENİUS -  ENGİN BALIM

http://www.halkinhabercisi.com/einsteinin-bilinmeyen-yuzu-ve-donemin-avrupasinda-yukselen-antisemitizm-genius

 

Netten seyredin

  • SEFARAD ANNE'DEN "GAZİ DAYIM AVRAM ALVAYERO"

https://www.youtube.com/watch?v=SYsOVKTVATg

 

  • LA KULA

https://www.youtube.com/watch?v=CrOxx_27x40&feature=share

 

Takılan tweetler

Ömer Güvercin‏ @daciraki  8 May

Balkan Savaşı yıllarında orduya gönüllü yazılan Musevi vatandaşlarımızdan Yaku oğlu Murdhay Efendi. 1912-13

 

 

Veysi KAYNAK‏ @VeysiKaynak 14 May

Büyük Edirne Sinegogu'nda Dünyaca ünlü kontrtenor David D'eor'un konseri için Musevi kökenli kardeşlerimizle biraraya geldik.

 

İrem Türken‏ @iremturktr  15 May

Siyonizm konusunda büyük bir yanlış anlayış var ve bu peşin hükümlü bakış açısı zaman içerisinde yerini Musevi halkından korkmaya çevirmiş

 

Murad Çobanoğlu‏ @muradcobanoglu  15 May

Nasıl başarıyorlar; kazalardan, ihmallerden, terorist saldırıdan ve özel günlerden antisemitizm çıkarıyorlar..?

 

Gaziantep‏ @GaziantepFan  15 May

Gaziantep Sinegog'u, 70'li yıllara kadar kullanılmış. Yapım tarihi ise tam olarak bilinmemektedir.