Ahare Mot – Kedoşim- Kutsal olmak ve evlilik

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
3 Mayıs 2017 Çarşamba

Kedoşim peraşası “kedoşim tiyu – kutsal olunuz” emri ile başlar. Kutsal olma kavramı veya kutsallık terimi kişiden kişiye toplumdan topluma farklılıklar gösterir. İnsanlara bu terimin ne olduğu sorulduğunda kendilerine göre buna uyan kişileri örnek olarak gösterirler. Bazen de el kol hareketleriyle bir şeyler anlatmaya çalışırlar. Fakat Tora’nın bundan ne anladığı sorulduğunda çok daha fazlasına ihtiyacımız vardır. Eğer Tora bizlere kutsal olmamızı emrediyorsa bu terimin ne olduğunu anlamamız şarttır.

Bir çift evlendiğinde damat geline yüzüğü verirken “are at mekudeşet li” ifadesini kullanır. Gelin damat için artık ‘mekudeşet’ olmuştur. Kelime anlamı ‘kutsal’ olan bu terim sanki damatla evlendiği için gelinin kutsal olduğu çağrışımını yapabilir ama bu doğru değildir. Damadın o anda ilan ettiği ve eline takılan yüzükle gelinin gösterdiği bu o ana kadar herhangi bir kadın olan gelinin artık damat için son derece özel biri olduğudur. Gelin artık kutsanmış yuvanın bir parçasıdır ve çok kıymetlidir.

Sinagoga bir obje bağışladığımızda üzerine yazılan yazıda ‘ekdeş’ sözü yer alır. Kelime anlamı aslında kutsanmış olan bu sözcüğün anlamı burada özel bir konuma gelmiştir. Hediye edilen her neyse artık kutsal bir iş için özel konuma gelmiştir. 

Bunlara bakınca ‘kutsal olmak’ aslında biraz farklı ve özel olmaktır. Normların dışında daha özel ve daha anlamlı biri olabilmektir. 

Tanrı burada bizim kutsal olmamızı isterken verdiği kural ve emirlere riayet etmek suretiyle diğer toplumlardan daha farklı olmamızı beklemektedir. Sahip olduğumuz yüksek ahlaki seviyeyi korumamızı ve devam ettirmemizi istemektedir. Vermiş olduğu emirlerle kendimizi rafine etmemizi ve sahip olduğumuz görevlerin farkında olmamızı emretmektedir. Gerek birey gerekse toplum olarak standart normlardan daha hassas ve daha üstün niteliklere sahip olmamızı beklemektedir. Bu beklenti davranışlarımızla, öğrendiklerimizle, yaptıklarımızla örnek olmayı ve bizi özel bir toplum olarak kabul ettiğini söyleyen Tanrı’yı onurlandırmamızı gerektirir. 

Şavuot Bayramı’na doğru giderken Tora’yı kabul ettiğimiz anda Bene Yisrael bir evlilik anlaşması gibi bir akde imza koymuştur. Bu akit bizlerin özel ve nitelikli bir toplum olmamızı gerektirir. Bu üst yaşam standardına sahip olarak sadece aklımıza geleni yapmak demek değildir. Bir Yahudi olarak yaşamımızı düzenleyen ve bir disipline sokan kurallar vardır. Kutsal olmak bu kurallara ve bu ahlak düzenine göre yaşamak kim olduğunun bilincinde olabilmektir.

Şavuot bayramında okunan ‘La Ketuba de La Ley’ yani Tora ile evliliğimizin Ketuba belgesinde Tanrı bizleri onurlu duruşu, lezzetli sözleri olan güzel bir toplum olarak çağırmaktadır. Bizler de buna layık olabilmek için duruşumuzu, güzel sözlerimizi ve ahlaki değerlerimizi her zaman korumalı ve uygulamalıyız. O zaman kutsal olmak emri gerektiği gibi yerine getirilecektir.