Tarihçi Josephus Flavius’dan Roma Savaşları-1

Bu yazı dizisinde ünlü Tarihçi Josephus Flavius’un Yahudi kadim tarihi ve Yahudi Savaşı eserinden Romalılar ile olan kanlı savaşları, iç çekişmeleri ve Kudüs’ün yıkılışını aktaracağız.

Yusuf BESALEL Perspektif
30 Kasım 2016 Çarşamba

Tanrı ile Ahitlerini, başka bir deyimle, Tora’yı ciddi bir şekilde ihlal eden Yahudilerin başına gelenler, birebir Tora’nın öngördüğü gibi gelişmiştir. Josephus, MS 37 yılında da doğdu, babası Matthias adlı bir rahipti, annesi de Haşmonaylardan gelen asil bir aileye bağlıydı. Josephus, MS 64’te Roma’ya gitti ve Roma medeniyetinden çok etkilendi. Yehuda’ya döndüğünde Romalılara isyan eden Yahudi birliğinin başındayken büyük bir yenilgiye uğradılar fakat Vespasian’ın imparator olacağına dair bir kehaneti nedeniyle serbest kaldı Vespasian ve oğlu Titus’un tercümanlığını ve sözcülüğünü yaptı. Romalılar savaşları kazandıktan sonra Roma’ya döndü. Flavius soyadını da alan Josephus’a çeşitli ödüller verildi. MS100 dolaylarında öldü.

Kendisi Yahudilerin şerefli ve kültürlü bir tarihçeleri olduğunu fakat Zelot denilen Yahudi haydutların imansızlığı ve hainliği yüzünden Romalıları, Tanrı’nın onları cezalandırmakla görevlendirmesinin tadını çıkardığını savunur. Josephus, betimlemelerinde ve özellikle can kaybı rakamlarında abartılıdır, ancak özellikle Romalıların ordusunun silahları ve taktiği hakkında önemli bilgiler verir. Eserleri Yahudilerin Roma’ya karşı isyanı hakkındaki ‘Yahudi Savaşı’, o döneme dek yaratılıştan itibaren Yahudi tarihini anlatan ‘Kadim Yahudi Tarihi’ ve eski Mısır ve Yunanların Yahudi düşmanlığına karşı savunma getiren ‘Apion’a Karşı’dır.

 Şayet Josephus mevcut olmasaydı, kuşkusuz Kutsal Kitap hakkındaki bilgi ve yorum sözlüğümüz daha da dar olacaktı. Bu nedenle, eserleri bu konuda çalışmalar yapan öğrenciler için paha biçilmezdir.

ROMA FÜTÜHATI DÖNEMİ

Tarihçi Josephus,  konuya İsrail topraklarının kralı Aleksander ile başlıyor. Kendisi küçük kardeşlerinden birini öldürerek tahta geçmiş olan bir kişiydi. Kıbrıs Kralı Ptoleme ile savaşmıştı ve Ptoleme, 30 bin Yahudi’yi yamyam usulü katletmişti. Kraliçe Kleopatra bu savaşta Aleksander’ı desteklemişti, Yahudiler ondan nefret ediyordu. 50 bin dindaşlarını öldürmüştü ve Haşmonay sülalesinin son krallarından biriydi. Aleksander 49 yaşında öldüğünde, krallığı karısı Aleksandra’ya bıraktı. Bu arada Farisiler iktidardaydı. Ancak karşıt görüşlü Yahudiler birbirleriyle savaşmayı sürdürüyorlardı. Ancak Judea’ya Ermeni Kralı Tiganes 300 bin kişilik orduyla yaklaşmıştı. Kraliçe Aleksandra bunu hediyelerle geçiştirmeye çalıştıysa da, Romalı Lucus’un işgaliyle Ermeni Krallığı, geri çekildi. Kraliçe, krallığı oğlu Hirkanus’a bıraktı, fakat kardeşi Aristobolus, becerisiyle tahta geçti. İki kardeş arasında kavga sürerken Romalı General Pompey, Kudüs’ü ele geçirdi ve Aristobolus’u tutukladı. Mancınıklarla yıkılan duvarlardan geçen Romalı askerler,12 bin Yahudi’yi katletti. Üstelik Hirkanus ve Aristobolus taraftarları hâlâ birbirlerini kırıyordu. Olaylardan Aristobulus’un genç oğlu Alexander kurtuldu fakat derlediği ordu, Romalılar tarafından iki kez yenilgiye uğratıldı.

 Jül Sezar, imparator olunca Antipater’i destekledi ve Hirkanus’u başrahip yaptı. Antipater, Kudüs’ün duvarlarını onardı ve yeni bir yönetim kurdu. Ancak Yahudiler Kral Herod’a bunları şikâyet ettiler. Bu arada Cassius ve Brutus Sezar’ı Senato’da öldürünce yetki Cassius’a geçti. Bu arada Aristobulus’un oğlu Antigonus  Galile ve Judea’da başarılar  elde ettiyse de, kraliyeti ele geçiremedi ve Herod’a yenildi. Cassius’u Filippi’de yenen Antoni, Fasael ve Herod’u Judea’nın yönetimine bıraktı.

Partların Suriye’yi istila etmesi üzerine Antigonus, Herod’un devrilmesi için Partların yardımını istedi fakat başaramadı. Herod, Antigonus’un zapt ettiği Masada’yı da ele geçirdi, Bilahare, Antigonus Romalıların eline düştü. Herod Antoni’ye büyük bir rüşvet vererek, Antigonus’un kellesini uçurttu. Böylece Haşmonay sülalesi son buldu ve (Büyük) Herod kral oldu.

BÜYÜK HEROD

Herod tahta geçince Kudüs’te onu destekleyenleri ödüllendirdi ve Antigonus’un taraftarlarını cezalandırdı ve Antoni’yi ödüllendirdi; Aristobulus’u da başrahipliğe tayin etti. Kleopatra, Herod’u Antoni’ye karşı gelen ve Arabistan’ın vergisini vermeye itiraz eden Malehus’a karşı yönlendirdi. Herod Arapları yenilgiye uğrattı. Bu arada İmparator (Sezar) Antoni’yi Actium’da yenilgiye uğratmıştı. Ancak Herod Octavian Sezar’ın daha fazla takdirini kazandı ve Octavian ona Kleopatra’dan aldığı toprak ve kentleri verdi. Bu arada karısı ile sorunlar yaşayan Herod, ailesinin bazı fertlerini idam ettirdi. Karısı Mariamme de ölünce, bir müddet aklını kaçırarak ve birkaç cinayet daha işledi.

Herod, Judea’da amfiteatr ve tiyatro inşa ettirerek ve gladyatör dövüşleri düzenleyerek Yahudileri gücendirdi. Fakat krallığının çevresinde kaleler inşa ettirerek güvenliği arttırdı. Bu arada ülkede kıtlık çıktı fakat Herod Mısır’dan buğday ithal ederek halkın takdirini kazandı. Herod ayrıca Kudüs’ün üst kentinde de pahalı taşlar ve altın ile bezenmiş bir saray inşa ettirdi. Bu arada da Mariamme adında güzelliği dillere destan başka bir kadınla evlendi ve babasını başrahip yaptı. Kudüs’ün güneyinde  ‘Herodium’ adında bir malikâne kale inşa ettirdi. Sezarya’da büyük bir liman yaptırdı. Burada bir tiyatro, amifiteatr ve yer altı lağım sistemi kurdurttu. İlk eşinden oğulları Aleksander ve Aristobolus’u yeni Sezar Markus Agrippa’nın huzuruna Roma’ya gönderdi. Hükümdarlığın 18’inci yılında da II. Tapınağı çok görkemli bir şekilde yeniden dizayn ettirdi, duvarlara yeni temeller oluşturuldu ve beyaz sert taşlarla da duvarları yükseltti (MÖ17).

Herod, oğullarının kendisine komplo kurduğundan da şüpheleniyordu. Augustus onları yatıştırdı. Herod’dan sonra önce Antipater sonra, I. Mariamme’dan olan oğulları Alexander ve Aristobolus hüküm sürecekti. Ancak ailede fesatlar sürüyordu. Antipater, Alexander ve Aristobolus’u diskalifiye etmek istiyordu. Herod, bunlara kanıp Alexander’ı hapse attırdı, o da Herod’un kız kardeşi Salome’nin kralın en iyi arkadaşı Feroras ile birlikte olduğunu söyledi. Buna benzer bir sürü sahte ihbar nedeniyle Herod çok öfkelendi ve hem ihbarcıları recm ettirdi, hem de iki oğlunu boğdurttu.

Herod’un Mariamme I’den başka dokuz eşi daha vardı. Herod arkadaşı Feroras’a da kızıyordu, zira karısı komplolar kuruyordu. Antipater ise otoriteyi ele geçirmek istiyordu; amcası Feroras ona genç prensese karşı dolaplar çevirtiyordu. Feroras hastalandı ve öldü. Sonradan ortaya Antipater’in Feroras’a Herod’un zehirlemek için gönderdiği zehiri Feroras’ın içtiği ortaya çıktı. Roma’dan dönen Antipater yargılanarak hapse atıldı. Herod 70 yaşındayken rahatsızlığı ciddileşti. Bu arada iki kültürlü Yahudi, Herod’un mabetin kapısının üzerine koydurduğu altın bir kartalı indirdi. Herod da bu kişileri yaktırdı. Herod feci ağrılar çekiyordu, ölümünden sonra ağlaması için hipodroma binlerce önemli insan doldurttu ve ölümünden sonra bunların öldürülmesini emretti. Roma’dan gelen bir mektup da Antipater’in uzaklaştırılması gerektiğini bildirdi. Bunun üzerine Antipater’in de idam emrini veren Herod, MÖ 4 yılında hayatını kaybetti vasiyeti uyarınca, ardından büyük oğlu Archealus hükümdar, kardeşi Antipas da Galile Valisi oldu. Herod 34 yıl hüküm sürmüştü. Kız kardeşi Salome hipodromdaki tutukluları saldı, Archelaus kral oldu. Herod’a cenaze töreni görkemli bir tarzda icra edildi.

ROMALI YÖNETİCİLER

Archelaus’un tahta çıkmasından sonra halk, onun iyi niyetini ölçebilmek için çeşitli tavizler istedi. Bu arada Herod’un zalim danışmanlarının azlini de talep ederek nümayişler tertip edenleri, Archelaus asker göndertip öldürttü. Archelaus Roma’ya gidince fırsattan yararlanan Suriye vali muavini Sabinus, Kudüs’ün hazinelerini ele geçirmek istedi fakat halk Archelaus’a sadık kaldı. Bu arada Archelaus ve Antipas hükümdarlık haklarını İmparator’un önünde tartıştılar. Ancak Sukot Bayramı’nda halk Sabinus’a karşı ayaklanıp kentteki Romalılara saldırdı. Vali Varus yardıma çağırıldı. Ülke hükümetsiz kalmıştı. Herod’un dağılan ordusundan çıkan bazı başıbozuklar, Galile ve Jeriko’ya el koydu. Ancak Varus’un güçleri Kudüs’e yaklaşınca, Sabinus’u kuşatan Yahudiler kaçtılar, isyan eden 2000 tanesi çarmıha gerildi. Bu arada 50 Yahudi’den oluşan bir delegasyon Roma’ya, İmparator Avgustus ile görüşmeye gitti. Burada Herod’un ve Archelaus’un zulümlerini dile getirerek, krallığın iptalini ve Suriye’ye bağlanmasını istediler. İmparator Judea’nın idaresini Archelaus’a bıraktı. Arcelaus, ülkeyi öyle bir zulümle yönetti ki, imparator onu görevden aldı ve Viyana’ya gönderdi.

Judea bir Roma vilayeti olmuştu ve Coponius vali vekili tayin edildi Josephus bu vesile ile Yahudilerin üç tarikata bölündüğünü zikretmektedir. Farisiler, ruhun ölümsüzlüğüne inanır. Saduçiler, ruhun ölümsüzlüğüne inanmaz. Esenyenler, ruhun ölümsüzlüğüne inanır ve kendilerini saflaştıran özel bir ritüel uygulayan bir gruptur.

MS 14’te İmparator Avgustus 77 yaşında vefat etti. Müteakip İmparator Tiberius, Judea’ya vali yardımcısı olarak Pontius Pilate’yi gönderdi. Pilate Sezarya’yı İmparator büstleriyle donattı ve halk ayaklanınca, birçok kişi öldürüldü. Bu dönemde Jesus (İsa) adında bilge bir kişi ortaya çıktı. Davranışları düzgündü ve bazı Yahudiler ile diğer uluslardan kişiler, onun müritleri oldular. Pilates, onun çarmıha gerilmesini emretti. Zira kendisi Mesih olduğunu iddia ediyordu. İddialara göre, üç gün sonra tekrar hayata döndü. Hıristiyanlar onu bu özelliği ile andılar. Bu arada Roma’da iktidarda rezaletler yaşandı ve bundan etkilenen Roma Yahudilerinden 4000'i ordudan ihraç edilip, Sardunya’ya gönderildi. Samiriler de katliama uğradı. Ancak Suriye valisi Viterius, Hamursuz Bayramını kutlayan Yahudilerin gönlünü aldı ve vergilerini düşürdü. Diğer taraftan Vaftizci John, vaftizin vücudun adanması için gerekli olduğunu ileri sürerek çevresine müritler topladı. Bir isyandan çekinen zamanın kralı Herod John’u idam ettirdi.

Agrippa, (Büyük) Herod tarafından boğdurulan oğlu Aristobolus’un oğluydu ve Roma’ya fakir olarak gitti. Tiberius’un büyük yeğeni Caligula ile iyi ilişkiler kurdu, ancak Tiberius hakkında olumsuz bir cümle sarf edince altı ay hapis yattı. Gaius İmparator olunca, Agrippa’yı kral yaptı. Kardeşinin başarısını kıskanan Herodias kocası Herod’u krallık için teşvik ettiyse de fesatlardan kuşkulanan Gaius, Herod’un krallığını Agrippa’nınkine ilave etti ve Herod’u İspanya’ya gönderdi. Gaius II. Tapınağın içine büstünün konmasını Suriye’ye tayin ettiği ve bir orduyla gelen Petronius’a emretti. Yahudiler çok öfkelenince Petronius bu emri dinlemedi. Zaten bu arada da Gaius bir suikast sonucunda öldü. Gaius’un amcası Claudius, korumaları tarafından imparator ilan edildi, fakat Senato demokrasi taraftarıydı ve buna karşıydı. Ancak o sırada Roma’da bulunan Agrippa Senatodakileri ikna etti; ayrıca Claudius, ihanet edenleri öldürttü. Claudius da İmparator olunca Agrippa’ya Judea ve Samaria’yı ve dedesinden kalan toprakları yönetmesi için verdi. Agrippa bu çok geniş alanlardan büyük gelirler toplamaya başladı ve Kudüs’ün kuzey topraklarını da güçlendirdi. Yedi yıl sonra Sezarya’ya gelen Agrippa’ya, imparator için yapılan gösterilerde, kendisine görkemi nedeniyle yapılan tezahüratta ona Tanrı diyenler oldu. Agrippa bu yüzden Tanrının gazabına uğradı ve beş gün sonra 54 yaşında öldü.

Bunun üzerine Claudius yöreyi bir eyalet yaptı ve Cuspius Fadus’u vali vekili yaptı. Ardından Tiberius Alexander atandı ve o da Alexander gibi isyancıları katlettirdi. Agrippa’nın kardeşi Herod da ölünce, krallığı genç Agrippa’ya devretti. Daha sonra gelen vekil ise Cumanus idi ve hakaret eden askerlerine isyan eden Kudüs’teki 20 bin Yahudi’nin ölümüne neden oldu. Ancak Cumanus Kutsal Kitabı yırtan bir askerinin de başını kestirtti. Galilelilerin Samiriler tarafından saldırıya uğraması üzerine bunlar Suriye Valisi Quadratus’a müracaat ettiler. Olayı duyan Claudius ise Samiri heyetini idam ettirdi ve Cumanus’u da kovdu. Claudius 14 yıl sonra MS 54’te öldü.  Kendisini ilk oğlu Nero’yu imparator yapmak isteyen karısı Agripina zehirlemişti. Nero ise ikinci oğul Britannicus’u zehirledi ve annesini de öldürttü. Bu arada vali vekili Feliks idi. Ancak Judea’da işler çok kötüydü. Yönetici Feliks kendisini eleştiren büyük rahip Johathan’ı öldürtmek için hançerli adamlar kiraladı. Sezarya’da ise Yahudiler ve Suriyeliler arasında savaş patladı. Feliks olayları bastırdı ve birçok Yahudi öldü. Feliks’in yerine de Porcius Festus geçti. Onun ölümünden sonra da vali vekili Albinus oldu. Kral ise III. Agripa idi ve Ananus’u başrahip yaptı. O da İsa’nın kardeşi James’i yasayı ihlal ettiğinden taşlanarak öldürttü. Agrippa da, Ananus’u azletti ve başrahipler arasında kavgalar da bitmedi. Bu arada tapınağın revizyonu da bitmişti. Nero, Albinus’un yerine, Gessius Florus’u vali vekili tayin etti fakat o da halkı soyup Romalılar ile savaşa sürükledi (MS 66). Josephus burada antik çağlara ait kayıtlarını noktaladığını belirtiyor.

Devam edecek…

 

Kaynakça: Josephus, ‘The Essential Writings’, Paul L. Maier, Kregel Publications, 1988